İtalyan lüks spor otomobil üreticisi Ferrari'nin ilk dört tekerlekten çekişli modeli olarak dikkat çeken ve şimdiye kadar ülkemizde 3 adet satılan Ferrari FF, 2012 İstanbul Autoshow Fuarı'nın en dikkat çekici süper spor otomobillerinin zirvesine adını yazdırmaya hazırlanıyor. Tofaş çatısı altında yer alan FerMas tarafından Türkiye'de lüks spor otomobil müşterilerinin beğenisine 630 bin eurodan başlayan satış fiyatıyla sunulan "Ferrari Four" (Dört kişilik ve dört tekerlekten çekiş)'un kısaltması olan FF, tamamen yeni bir GT spor otomobil konseptini başlatmasıyla da önem kazanıyor. Pininfarina tarafından tasarlanan Ferrari FF, hem radikal ön tasarımı hem de benzersiz arka hatlarıyla Ferrari'nin gelmiş geçmiş tüm modellerinden ayrılmasıyla da farkını ilk bakışta ortaya koyuyor. Dört kapılı otomobiller de dâhil olmak üzere kendi kategorisinin en iyi kabin içi yaşam alanı ve 800 litreye kadar genişletilebilen bagaj hacmini sunan Ferrari FF, dört kişiyi ve bavullarını rahat bir şekilde taşıyabilecek yapıyı sağlayabilmesiyle de dikkat çekiyor. 660 bg güç ve 683 Nm tork üreten V12 motorla donatılan, 0-100 km/s hızlanmasını 3.7 saniyede tamamlayan Ferrari FF, çift kavramalı F1 tipi şanzımanıyla da gerçek bir sürüş deneyimi sunuyor. 335 km/s'lik son hıza erişebilen Ferrari FF'in radikal tasarımı ve agresif motor özellikleri kadar elbette en önemli özelliğini patenti Ferrari'ye ait olan dört tekerlekten çekiş sistemi oluşturuyor. Ferrari'nin 4RM (Dört tekerlekten çekiş) mekanizması, geleneksel bir dört tekerlekli çekiş sistemine göre yüzde 50 daha hafif olması sayesinde kusursuz bir ağırlık dağıtımını mümkün hale getiriyor (Yüzde 53 oranında arka aksa). Otomobilin elektronik dinamik kontrol sistemlerine bütünüyle entegre edilen dört tekerlekten çekiş teknolojisi, her türlü zemin ve koşulda dört tekerleğin tamamına sürekli ve akıllı, önceden tahmin etme özellikli dağıtım sistemi sayesinde tork dağıtımı gerçekleştirerek rekor seviyelerde performans ortaya koyabiliyor. Ferrari FF ayrıca karbon seramik frenler konusunda Brembo'dan hem en son gelişmeleri almış hem de manyetoreolojik sönümleme sistemiyle (SCM3) donatılmasıyla da ön plana çıkıyor.
