Bundan tam bir yıl önce State University of New York at Fredonia öğretim üyelerinden Nefin Dinç yönetiminde, Türkiye'nin altı şehrinde gençlerin kendi filmlerini çekmelerini sağlayacak Uluslararası Gençlik Film Yapım Atölyesi'ne başlandı. Türkiye'nin önemli yapımevlerinden Atlantik Film ve Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı desteğiyle yürütülen projede, sinemacılardan oluşan bir grup profesyonel, Edirne, Konya, Antakya, Sivas, Mardin ve Artvin'den sinemacı olmaya hevesli onlarca öğrenciye hem teorik hem de pratik eğitim verdi. Her şehirde üç tane grup oluşturuldu; her grup bir film çekecekti ve çekti de... Ortaya dokuzu belgesel, dokuzu kurmaca olmak üzere, 18 kısa film çıktı. Önümüzdeki hafta her filmden bir öğrenci olmak üzere projede çalışan toplam 18 öğrenci filmlerinin postproduction'ını tamamlamak için ABD'ye gidiyor. 15 günde filmlerinin ses miksajlarını, altyazılarını, grafiklerini yapacak. Bu filmler de ABD'de ve Türkiye'de film festivallerinde gösterilecek. State University of New York at Fredonia'da öğretim görevlisi olan Nefin Dinç, geçen bir yıl boyunca neler yaptıklarını şöyle anlatıyor: "Sırayla altı şehre gittik. Önce 10 gün, sonra altışar gün, sonra da beşer gün kaldık. Teorik eğitim için birtakım akademisyenler de bize katıldı. Kimi zaman Reha Erdem, Umut Aral, Seyfi Teoman, Fatih Kızılgök gibi yönetmenler de geldi. Aslında çekimlere hiç yardım etmeyi düşünmüyorduk. Sonra bunun yetersiz kalacağını anladık. Bazı gruplarda yüzde 50, bazılarında yüzde 10 oranında yardım ettik."
Bilgi için: www.filmturkey.net
Konular insan hakları ağırlıklı
Öğrencilerin çektikleri filmlerin konuları insan hakları, demokrasi, kültürel çeşitlilik, kadın hakları alanlarında. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Radyo-Televizyon öğrencisi Onur Gül (25), filmlerinin ekonomik gelişme hakkında olduğunu söylüyor: "Dünyada bir kriz var, insanlar iş bulamıyor. Bir karakter yarattık; o karakterin başlangıçta yapmak istediği işler, belli hedefleri var ve onlara ulaşmak için çabalıyor. Ama sonradan bulduğu işlerle hedefleri arasında uçurum oluyor. İşlere göre hedef küçültmesi gerekiyor. Mesajımız şuydu: 21. yüzyılda belli bir işle servet sahibi olma ihtimali, lotodan para kazanmaktan daha düşük." Trakya Üniversitesi Radyo-Televizyon bölümü öğrencisi Berrak Bostancı (20), çektikleri filmin çocukların her gün okuduğu Andımız hakkında olduğunu anlatıyor: "Çocuklar her gün
Andımız'ı okuyorlar ama gerçek hayatta o şekilde yaşamıyorlar. Filmimizde bir Bulgar çocuk sabah kiliseden çıkıyor, üzerini giyiniyor, Ama
Andımız'da 'Türküm,' diyor... Bir Roman çocuk aynı sabah giyinip kendi mahallesinden çıkıyor, aynı okuya gidiyor.
Andımız'da 'Çalışkanım,' diyor ama arkadaşının silgisini çalıyor. Bir diğer küçük kız eteğini kıvırdı diye babası onu dövüyor, ağzından kan akarak okula gidiyor. Her sabah 'İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak' diyor ama babası onu korumuyor." Trakya Üniversitesi'nden Elif Kasap ise Çingene mahallesinde bir film çektiklerini belirtiyor: "Çingenelerin dışlanmışlıklarını ele almaya çalıştık. Bize 'Neden Çingeneleri anlattınız?' diye kızdılar." Benzer tepkiler alan başka gruplar da olmuş. Örneğin Mardin'de Bilgi Köyü katliamı hakkında film çeken bir öğrenci, 'Artık bu olayla anılmak istemiyoruz,' sözleriyle tepki almış.