Satın alınabilecek 4X100 çanta
Kuru kuruya gezmek nereye kadar? Dani Gal'in Tarihi Plak Arşivi'ni aşıramadıysak, bari küçük legal bir alışveriş hakkımız olsun. Antrepoların arasına kondurulan İKSV tasarım mağazası, işte bu hakkımıza sahip çıkmamıza imkan veriyor. Takılar, kitaplar, muzır objelerin yanı sıra bu bienalin alametifarikası çantalar: İçeride işlerini gördüğünüz sanatçılar Mona Hatoum, Hank Willis Thomas, Claire Fontaine ve Abraham Cruzvillegas tarafından tasarlanan dört ayrı çanta var. Her birinden sadece 100'er adet üretilmiş. Bu arada Şişhane'deki İKSV tasarım mağazasına da yeni tehlikeler gelmiş: Burhan Doğançay'ın desenlerinden mamul çanta ve ayakkabılar, Ela Cindoruk & Nazan Pak'ın yeni kağıt kolyeleri, Sezgin Sander'in lastik küpeleri nefis.
Neye selam çaktığını bilmeniz icap eden 5 TEM A
1 HIV'DEN ÇÖKEN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ: 'İsimsiz' (Soyutlama) bölümü, Felix Gonzalez-Torres'in, HIV'li bir insanın giderek çöken bağışıklık sistemini temsil eden, ızgaramsı bir kağıtta sol üstten sağ alta çapraz bir çizgi indirdiği 'İsimsiz' (Kan Tahlili-Sürekli Düşüş) adlı işinden yola çıkıyor.
2 AĞIRLIĞINCA ŞEKERLEME SEVGİLİM: 'İsimsiz' (Ross) bölümü adını Felix Gonzales- Torres'in, 1991'de sevgilisi öldüğünde ona saygı duruşu niyetine yaptığı, renkli selofanlara sarılmış şekerlemelerden oluşan işinden alıyor (Ross'un öldüğü andaki ağırlığı 79.4 kg; şekerleme yığınında bu ağırlık sabit tutuluyor, ziyaretçiler alıp yedikçe takviye yapılıyor).
3 AH BU SCHENGEN'LERİN GÖZÜ KÖR OLSUN: 'İsimsiz' (Pasaport) bölümü, Torres'in siyasi ve ideolojik sınırların kalktığı, kuşlar gibi özgür, kesintisiz yolculukların mümkün olduğu bir dünya özlemini anlatan, fırtınalı gökte süzülen kuşlarla süslü kitapçık destesinden oluşan aynı adlı işine gönderme yapıyor.
4 EMİN OKTAY'IN ÖTESİ: 'İsimsiz' (Tarih) bölümü, Torres'in Vietnam, Watergate, Bruce Lee, Jackie gibi tarihsel ya da popüler kültürden isimleri ilgili yıllarla yan yana dizdiği kronolojik işini referans alıp, tarih yazımı, resmi tarih ve şahsi tarih üstüne egzersiz yaptırıyor.
5 BİR HAFTADA ÖLDÜRÜLEN 460 KİŞİ KİM: 'İsimsiz' (Ateşli Silahla Ölüm) bölümü, ismini Torres'in 1-7 Mayıs 1989'da ABD'de silahla öldürülmüş 460 kişinin kimlik bilgilerinin bulunduğu silkeleyici eserinden alıyor.
Atlamak istemeyeceğiniz 5 İŞ
1 CLARA IANNI'NİN KÜREĞİ: Kürek, ortasından iri bir 'delik' açılarak somut bir işe yaramaz hale getirilmiş, 'Soyut Emek' başlığı Marx'tan.
2 THEO CRAVEIRO'NUN KARINCA YUVASI: 1983 doğumlu Brezilyalı sanatçı, Waldemar Cordeiro'nun 'Görünür Fikir' adlı ünlü resminden hareketle, resimdeki ızgara yapısını alıp cam bölmeli bir karınca çiftliği kurmuş. Amacı, "Sanatın da bir sistemi var mı?"ya cevap bulmak. Ama bir soru daha var: Çiftlikteki karıncaların ömrü, bienali çıkarmaya yetecek mi?! Sakata gelmemek için Türkiye'deki karınca kolonileri üstünde araştırmalar yapılmış. Trakya Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Çamlıtepe'nin danışmanlığıyla en uygun karınca türü tespit edilmiş. Hem görsel olarak etkileyici bir akvaryum oluşturacak hem de ortama uyum sağlayacak karıncalar saptandıktan sonra, Berlin'den karınca kolonisi getirilmiş. Koloni, Trakya Üniversitesi'nde Prof. Dr. Çamlıtepe'nin gözetiminde 19 günlük bir adaptasyon sürecinden geçmiş ve sonrasında uygun taşıma koşulları İstanbul'a nakledilmiş! Mutlu görünüyorlar.
3 NAZIM HİKMET RICHARD DİKBAŞ'IN İNCE İŞLERİ: Sanatçının 'Özel Dersler' serisi, gene o çok içimizden ama pek irkiltici simalarına, ufak hayat dersleri verdirtiyor. Küratör Jens Hoffman da söylemiş, bienallerde genellikle daha büyük ölçekli eserler görmeye alışığız. Halbuki Dikbaş'ın işleri arasında kibrit kutusu kadar kağıtta, zar zor okunan ebatta yazılar var. Ama onlardan birini okudunuz mu, geçmiş olsun. Artık diğerlerini pas geçemezsiniz. Çizdiği karakterlere, bir yandan çok gündelik gibi duran bir yandan da Türkiye'deki toplumsal gerçeklere gönderme yapan öyle 'basit' ve öyle müthiş cümleler yakıştırıyor ki, devam etmekte olan bir hasbıhal gibi, hikaye gibi tek tek dolaşıyorsunuz bütün çizimlerini.
4 ALA YOUNIS'İN KURŞUN ASKERLERİ: Ortadoğu'da savaşla haşır eşir olmuş dokuz ordu var karşımızda. Mısır, Lübnan, Irak, İran, İsrail, Ürdün, Filistin, Suriye ve Türkiye'nin askeri üniformalarına uygun olarak elde boyanmışlar. 2010'da etkin olan birlik sayısıyla orantılı olarak, 1:200 ölçeğinde, 12.235 adet kurşun asker.
5 SIMON EVANS'IN ÖZEL HAYAT HARİTALARI: İngiliz sanatçının üst düzey sanat lisanıyla ifade edecek olursak, deli pösteki sayar gibi şahane bir tarzı var! Dergilerden mercimek kadar şeyler kesiyor, kağıtları zerrelere ayırıp tekrar yapıştırıyor, haritalar, şemalar, listeler yaratıyor. Özellikle 'Daddy Issues/Baba Meseleleri' ve 'Life Garage Sale/İkinci El Hayat Satışı'nın önünde 10'ar dakika garanti. Küratör Adriano Pedrosa'ya verdiği söyleşide, 'Liste yapmak için başlıca 10 sebep'ini sıralamış: 1. İnsan var oluşunu tanımlayan temel zayıflık ve adilik. 2. Kolay tavsiyeler. 3. Lego indirgemeciliği. 4. Sanat, sıradan dilin efsaneleştirilmiş halidir. 5. Çünkü şiir yazmak konusunda iyi değilim. 6. Saplantılı nevrotik eylemler insanı travmadan uzak tutar. 7. Göreve göndermeler. 8. Gerçek olabilmek için yeni bir olanak. 9. Çünkü gelişigüzel 10'luk listeler yaşam biçimlerimizi değerlendirir. 10. Hayal gücü, çekip giden sözcüklerdir.
Kimin nesidir diye bellemenizin hayrınıza olacağı 5 İSİM
1 ve 2. ADRIANO PEDROSA ve JENS HOFFMAN: Bunlar 12. İstanbul Bienali'nin küratörleri. Adları geçerse '"Ha?" demeyesiniz. Rio de Janeiro doğumlu Pedrosa, Sao Paulo'da yaşıyor, Costa Rica doğumlu Hoffman'sa San Francisco'da ikamet ediyor.
3 NISHIZAWA: Antrepoları çelik ve alçıpan konstrüksiyonlarla baştan tasarlayan Pritzker ödüllü mimar bu: Ryue Nishizawa. 40'lı yaşlarında ve dönemin en mühim mimarlarından biri kabul ediliyor. Projeleri arasında New York'taki The New Museum of Contemporary Art, Japonya'daki 21st Century Museum of Contemporary Art ile Prada ve Christian Dior butikleri gibi şık kalemler var.
4 FELIX GONZALEZ-TORRES: Bilmeniz icap eden en mühim isim bu. Tek bir isim tutabilecekseniz aklınızda, bu olsun. Bienal baştan sona ondan ilham alıyor, beş karma sergiden her biri onun belirli bir işinden yola çıkıyor. Küba asıllı Amerikalı sanatçı Felix Gonzalez-Torres (1957-1996), 20. yüzyıl güncel sanatının en önemli elemanlarından. Minimalist ve kavramsal işleriyle bilinen sanatçının hiçbir eseri yok bienalde, ama sergilenen hemen her işte ona ve yapıtlarına bir gönderme, selam çakma var.
5 ROSS: Ross Laycock, Felix Gonzalez- Torres'in ölümünden beş yıl önce, 1991'de AIDS'ten kaybettiği partneri. Bir söyleşisinde, "İnsanlar 'Hedef kitlen kim?' diye sorduklarında, bir saniye bile düşünmeden dürüstçe 'Ross' diyorum," diye anlatmış Torres, böyle hayati bir ilişki yani.
"Ah, toplayıp eve götürsem!" dedirten 3 KOLEKSİYON
1 CEVDET EREK'İN CETVELLERİ: 'Cetveller ve Ritim Çalışmaları'yla sonsuzluktan darbelere pek çok şeyi ölçüyorsunuz. Arapça ve Latince yıl ibarelerine, '0'la 'Şimdi'ye ilave olarak, kayıtsız kalınamayacak 'Cetvel Darbesi'nde 1923'le 2009'un arasında, 1960, 1971 ve 1980 sayıları var.
2 DANI GAL'İN TARİHİ PLAK ARŞİVİ: Nüfuz sahibi kişilerin yer aldığı albüm kapaklarıyla son 100 yılın tarihini ortaya koyuyor. Nixon, Mussolini, Charles ve Diana, Rıza Pehlevi, John F. Kennedy, Eleanor Roosevelt, özetle herkes... Ve Atatürk.
3 AKRAM ZAATARİ'NİN ÇİFTLERİ: Bazısı "Nasıl yani?" dedirten ekstra absürtlükte çiftlerin eski siyah beyaz fotoğrafları. Akram Zaatari, Lübnan'da 60 yıl boyunca yüz binlerce kişinin fotoğrafını çeken Haşim El Madani'nin Stüdyo Shehrazade arşivini ortaya çıkarmış.