Değişen
beslenme alışkanlıkları, büyüyen porsiyonlar, her köşe başındaki fast food'çular ve otomobillere bağımlılığı arttıkça hareketsiz hale gelen insanlar... Modern çağ hastalığı obezite, bu yöntemlerle önce 'Yeni Dünya' ABD'yi, ardından da 'Eski Kıta' Avrupa'yı fethetti. Bu hastalığın neredeyse kanser kadar ölümcül olduğu fark edildiğindeyse, 'mucize diyet'ler çıktı karşımıza. Kimileri 'En iyi bizimki zayıflatıyor,' dedi, kimileriyse kilo vermezseniz paranızı iade edeceğinizi söyledi. Zayıflama tutkusunun en az yeme tutkusu kadar güçlü hale geldiğini gören spor salonları da, bu tutkuyu maddiyata dönüştürmekte gecikmedi. Buna karşılık diyet yapanların çoğu ilk hafta dolmadan; spor salonlarına üye olanlarsa ilk ay sona ermeden pes etmekten kurtulamadı. Çünkü hepsi, çok daha hızlı ve çok daha zahmetsiz şekilde kilo vermek istiyordu.
HIZMA GİBİ TAKILIYOR
Bu nedenle daha sıra dışı yöntemler ortaya atılmaya başlandı. Onlardan biri ise, diğerleri arasından sıyrılarak Avrupa'da bir çılgınlık haline geldi. İtalya'nın en ünlü estetik cerrahı Prof. Dr. Marco Gasparotti'nin icat ettiği Diet Tube'dan bahsediyoruz. İtalya, İspanya ve Yunanistan'daki kliniklerde bir buçuk yıldır uygulanan yöntem ile zayıflamak için, aralarında Türkiye'nin de bulunduğu ülkelerden yüzlerce kişi, bu kliniklerin kapısını çalıyor. Üstelik Diet Tube, çok da 'prezentabl' bir yöntem değil. Çünkü zayıflamak için burnunuza bir 'tüp' taktırmanız gerekiyor. Avantajı ise açlık duymadan 10 günde vücut ağırlığınızın yüzde 10'undan kurtulmanızı sağlaması. Biz de, yöntem yakında Türkiye'de de uygulanmaya başlanacağı için araştırmaya karar verdik. Nedir bu tüp ve nasıl zayıflatır? Yöntem şöyle işliyor: Önce anlaşmalı bir kliniğe giderek, sağlık kontollerinden geçiyorsunuz. Sağlık açısından bir engeliniz yoksa, doktor burnunuzun içine 2 milimetrelik silikon bir 'tüp' yerleştiriyor. Tüpün ucundan çıkan şeffaf kablo, önce bir hızma gibi yanağınızın üzerinden geçiyor, ardındansa kulağınızın arkasından aşağı inerek bir sırt çantasının içindeki üniteye bağlanıyor.
OBEZİTE, HIZLI KİLO VERMEKTEN ZARARLI
Bu ünitede, vücudunuzun sağlıklı şekilde çalışmak için ihtiyaç duyduğu maddeleri (amino asitler, vitaminler ve mineraller) içeren bir sıvı yer alıyor. Burnunuzdaki tüp, aralıklarla bu sıvıyı midenize püskürtüyor. Tüpün takılı olduğu 10 gün boyunca yalnızca sıvı almanıza izin veriliyor. Bu da, vücut ağırlığınızın yüzde 7'si ile yüzde 10'u arasındaki miktarda kiloyu kaybetmenizi sağlıyor. Yöntemin en iyi yanı, kısa sürede ciddi ölçüde kilo kaybettirmesi. Zor olanın diyete başlamak değil, diyeti sürdürmek olduğu göz önüne alındığında; başarıya ulaşıp ulaşmayacağı belirsiz üç aylık bir diyet yerine, 10 günlük bir yöntemi denemek daha mantıklı. Kötü yanıysa, burnunuzda bir tüp, vücudunuzun çevresinde bir boru ve sırtınızda besleyici sıvı dolu bir çantayla günler geçirmek zorunda olmanız. Son dönemde Avrupa'nın önde gelen gazetelerine sıkça konu olan Diet Tube, yakında Türkiye'deki zayıflama meraklılarının hizmetine sunulacak. Hızlı kilo verdirmesi nedeniyle, yöntemin tartışma yaratacağını şimdiden tahmin etmek güç değil. Biz de bu nedenle kafamıza takılan soruları, bu icadı yapan Prof. Dr. Gasparotti'ye yönelttik.
- Diet Tube'u kimler kullanabiliyor?
- Obezite hastaları veya kısa sürede 7-10 arası kilo kaybetmek isteyen diğer kişiler kullanabilir. Kliniğe en çok tatil öncesinde kilo vermek isteyenler geliyor. Diet Tube'dan kesinlikle yararlanamayacak kişiler ise hamileler, 14 yaş altındakiler, vücutları süt ürünlerine reaksiyon gösterenler, diyabet hastaları ve tiroid bozuklukları yaşayanlar. Ayrıca yöntemin doktor kontrolünde uygulanması şart.
- Diyetlerle ve mide kelepçeleriyle karşılaştırıldığında, Diet Tube'un avantajları ve dezavantajları neler?
- Hiçbir dezavantaj söz konusu değil. Öncelikle güvenli bir yöntem. Mide kelepçeleri gibi sağlık sorunlarına neden olmuyor. Tüpün yerleştirilmesi sırasında bir cerrahi işlem veya anestezi gerekmiyor. Ayrıca açlık çekmiyorsunuz. Diyetlerden bir diğer farkı, kas değil yağ kaybı yaşamanız. Yerleşmiş yağ kitlelerini yok ettiği ve selülitleri azalttığı için, bu yöntemi cerrahi olmayan bir liposuction (yağ aldırma) operasyonu olarak nitelemek de mümkün.
- Hızlı kilo kayıplarının ardından, kilolar aynı hızla geri alınmıyor mu?
- 10 günlük sürecin ardından kilo vermeye devam etmek isteyenlere, bir haftalık sıkı protein diyeti öneriyoruz. Ardındansa yüzde 50 karbonhidrat, yüzde 35 protein ve yüzde 15 yağ içeren dengeli bir diyet. Bu son iki hafta, vücut ağırlığınızın yüzde 3'ünü kaybetmenizi sağlıyor. Yöntemin uygulandığı süre içinde hastaya gelecekte nasıl beslenmesi gerektiğini de anlatıyoruz. Diğer yandan Diet Tube, belirli aralıklarla dört defaya kadar kullanılabiliniyor.
- Peki, 10 günde bu kadar kilo vermek sağlığa zararlı değil mi?
- Klinik testler, Diet Tube'un hiçbir yan etkisi olmadığını gösteriyor. Ayrıca obez olarak yaşamak hızlı kilo vermekten çok daha zararlı. Gelişmiş ülkelerde obezite kaynaklı kalp-damar hastalıkları başlıca ölüm sebepleri arasında yer alıyor.
