SOSYETE, CADDEDEKİ MASALARDA OTURMAYI SEVER
Profil
Nişantaşı'nda her an bir tasarımcıya, işletmeciye ya da cemiyet dergilerinde boy boy fotoğraflarını gördüğümüz 'sosyetik' bir simaya rastlamak mümkün. Nişantaşı kadını da erkeği de evden çıkmadan önce sık sık aynaya bakar, saçını muntazam tarar, ayakkabısını kusursuz cilalar. Genelde öğlen servislerinde borsacılara, reklam camiasından simalara rastlarsınız. Bir yandan ellerinde laptop ve smart telefonlarıyla iş yaparken, diğer yandan sosyalleşenlere rastlayabilirsiniz.
Yemekler
Nişantaşı müşterisi beklentilerinin anlaşılmasını, isteklerine anında karşılık verilmesini istiyor. Uzun uzun, ağır ve lüks yemekler yiyorlar. Osabucco, odun fırınında pişen somon, suşi gibi yemekler bu semtte en çok tüketilenler.
Mekanlar
Nişantaşı'nın kalbi şu sıralar Atiye Sokak'ta atıyor. Hardal, Elio, Salomanje... Sıra sıra dizili kafelerden birinde iyi bir yer kapan saatlerce oturup, gelip geçeni izliyor. Nişantaşı'nda mekanlar kepenkleri Bebek'e oranla daha geç kapatıyor. Semt Abdi İpekçi, Atiye Sokak ve Mim Kemal Öke olarak üçe ayrılıyor. Nişantaşı'nın en iddialı mekanlarından Frankie ve Park Şamdan fine dining yemekleriyle ön plana çıkarken, Delicatessen, Den Cafe, Beymen Brasserie gibi yerler şarap-peynir keyfi yapabileceğiniz duraklar. En güzel yerler kaldırım üzerindeki masalar. Mar Group'un İstanbul eğlence hayatına kazandırdığı tapas, suşi ve şampanya konseptili yeri Lilu da semtin yeni gözdelerinden. Nişantaşılı iyi bahşiş bırakıyor, bahşişinin hakkını da görmek istiyor.
İçecekler
Her ne kadar şarap sevse de parti insanından bahsediyorsunuz. Özellikle Sess ve Biber'de kokteyller ve shotlar çok tüketiliyor. Öğlen yemeklerinde genelde şarap içilse de gece eğlence uzadıkça votkalı kokteyller ön plana çıkıyor.
Müdavimler
Siren Ertan, Sanem Tezman, Haluk Akakçe, Ceylan Çapa, Bade İşçil Nişantaşı sokaklarında her an rastlayabileceğiniz isimler.
RAHATLIK, SANAT VE RAKI -BALIK SEVENLER BURADA
Profil
Beyoğlu profilini, popüler kültüre malzeme olmak istemeyen alternatif arayışındakiler oluşturuyor. Rahatlığı seven, sanata ilgi duyan, lüks yerine konfor arayanların semti diye tanımlayabiliriz. Öyle Nişantaşı ve Bebek kafelerinde olduğu gibi yan masayı kesenlerin, kimler var diye etrafı süzenlerin yeri değil Taksim. Kaçmak isteyenlerin, dilediği kadar bahşiş vermek isteyenlerin ve hatta birası için dakikalarca beklemeyi göze alanların semti.
Yemekler
Taksim'de elbette rakıbalık, meze ya da pizza ve hamburger gibi yemekler ön plana çıkıyor. Genelde oyuncu tayfası Yakup'ta rakı eşliğinde meze yemeyi ya da Cihangir kafelerinde atıştırmayı seviyor. Taksim'de fine dining restoranlardan çok meyhane konsepti dikkat çekiyor.
Mekanlar
Konu Taksim olunca mekan sıralamak güç. Bir Asmalımescit'te, Yakup'ta ya da Refik'te meze-rakı keyfi yapanlar, bir de Mikla, X Restaurant gibi fine dining restoranları tercih edenler var. Gündüz müdavimleriyle gece müdavimleri de farklı. Gecenin kahramanları Off Pera'ya girip, Babylon'dan çıkıp, Bird'de demlenip, Jack Russel'da soluklanıyor. Nevizade'yi orta yaş üstü, Çiçek Pasajı'nı turistler ve medya camiasından müdavimler, Asmalımescit'i ise jean ve spor ayakkabısıyla eğlenmek isteyenler tercih ediyor.
İçecekler
Taksim insanının, özellikle de Asmalımescit müdavimlerinin değişmez içkisi elbette rakı. Ara sokaklardaki barlarda ya da Babylon gibi kulüplerde takılanlar ise daha çok bira tüketiyor. Bu yılın popüler içkisi tekila shot'ın da hakkını en çok Taksim müşterisi veriyor.
Müdavimler
Can Bonomo, Nejat İşler, Berrak Tüzünataç, Mehmet Turgut gibi isimler, eğlenmek için Taksim'i tercih ediyor.
BEBEKLİ, ENGİNARI SOKAKTAN ALIR
Mert Vidinli (Parti organizatörü)
"Bebek Parkı'nda sosyetik anneler buluşur, Maçka Parkı'nda köpeğini dolaştıranlar ve ev kadınları koşuya çıkar. Bebek'te hayat saat 07:30'da, Nişantaşı'nda ise biraz daha geç, yaklaşık saat 10:00 civarında başlıyor. Bebek'te hayat genelde saat 02:00'de biter. Nişantaşı'nda saat 05:00'te kepenkler iner. Bebek insanı, enginarını sokaktan alır. Nişantaşı insanı ise gurme şarküterilerden ve lüks marketlerden alışveriş yapar. Beyoğlu sokaklarında hikayeler yazılır; burası spotlardan uzak bir hayat ve rekabetin olmadığı bir semttir. Nişantaşı ile Bebek insanı birbirine aşinadır ama Beyoğlu, içinde yeni yüzleri barındırır. Beyoğlu'nda kendi içkini kendin gider alırsın, bahşiş kültüründen biraz daha uzaksın. Nişantaşı ve Bebek insanının ise eli daha boldur. Bütün mahalleli birbirini tanır, tabii o yüzden bahşişsiz kaçışın pek imkanı yoktur. İş çıkışı partileme kültürü Nişantaşı'nda daha yoğun. Takım elbiseleri içinde ellerinde viskiyle etrafı kesen erkekler ve yüksek topuklu ayakkabılarıyla demlenen kadınlar, genel bir semt görüntüsünü yansıtıyor."
EN KOZMOPOLİT SEMT : TAKSİM
Kaya Demirer (İşletmeci, TURYİD Başkanı)
"Bebek, her haliyle en fazla görmek ve görülmek motivasyonu olan bölge. Haliyle giyim kuşama verilen önem had safhada. Buralarda ne yediğin içtiğinden çok, kiminle vakit geçirdiğinden de önemlisi etrafı süzmek ve 'Bebek'teyim,' demek. Bebek, havanın güzel olduğu pazar günleri diğer semtlere fark atıyor. Nişantaşı, Bebek'le paralellik gösterse de alışverişin daha fazla yapıldığı, kafelerde daha fazla oturulan bir semt. Taksim'in ise iki farklı tüketicisi var. Biri Nişantaşı ve Bebek müdavimleri. Arada Taksim'e eğlenmek için uğruyorlar. Bir de Taksim'in gerçek müdavimleri var. Turistlerin de rağbet gösterdiği, çeşitliliğin fazla olduğu yer Taksim. Bu kadar kozmopolit bir tüketicinin olduğu bölgede haliyle her telden yeniyor, içiliyor ve giyim kuşam da oldukça farklılık gösterebiliyor. Ama kesin bir gerçek var ki burada insanlar çok daha rahat hareket ediyor, kendilerini koyuveriyorlar. Beyoğlu için nispeten daha ucuz diyebiliriz."