'OLAYA KAÇ KİŞİ KARIŞTI?', BUNU KONUŞMALIYIZ
Küpçü, açıklanan bilirkişi raporunun çok şeyi değiştireceğini düşünüyor: "Aslı'nın intihar ettiğini söylüyorlar. Balıklama atlasa, o düşme pozisyonuna gelmesi imkansız. Bu, bilirkişi raporuyla sabitlendi. Atladığı söylenen yerde, yerden 1 metre yüksekliğinde, eni 90 santimden fazla bir şimşir bitkisi var. Aslı'nın boyunda (1.85 metre) birinin bile buradan atlaması imkansız. Üstelik keşif yapmaya gidildi, heyettekilerden boyu Aslı kadar olan biri her yöntemi denedi, ama tarif edildiği gibi atlamayı başaramadı. Artık 'Neden intihar etti?' diye sormak doğru değil, bu soruşturmanın 'Olaya kaç kişi karıştı?' aşamasına gelmesi lazım..."
ASLI ÖLENE KADAR SEVGİLİYDİK
- Aslı Baş ile ne zaman tanıştınız?
- Aslı Baş ile 2009 yılının mart ayında, New York'ta tanıştık ve o günden itibaren öldüğü güne kadar birlikteydik. Olay meydana geldiğinde ben ayrı olduğumuzu basından öğrendim. Sebebini bilmediğim halde hep eski sevgili olarak anıldım. Benim için önemli olan olayın hukuki boyutu, adaletin yerini bulması ve sadece ve sadece Aslı Baş'ın ölümüyle ilgili gerçekler ne ise, onların ortaya çıkması ve eğer var ise sorumlularının cezalarını çekmeleri.
- Onu en son ne zaman gördünüz?
- Aslı Baş ile 29 Haziran 2009 gecesi Antalya'dan İstanbul'a gelen annesini Atatürk Havalimanı'ndan alıp, Aslı'nın İstanbul'da oturan akrabalarına gittik. 30 Haziran günü Aslı'nın bana söylediği kadarıyla, Bodrum'da yaşayan öz abisinin çağrısı üzerine yine Bodrum'a gitme karar aldı. Ben aynı gün kendisini Atatürk Havalimanı'na bıraktım. Daha sonra bir günlük fırsat buldum ve Bodrum'a gittim. Kendisini 8 Temmuz günü abisinin evinde gördüm. Daha sonra dışarı çıktık ve en son kendisini bir alışveriş merkezinde bırakarak İstanbul'a dönmek üzere havalimanına gittim. Bu, Aslı'yı son görüşüm oldu.
- Aslı Hanım'ın Ahmet Bey ile ilişkisinin boyutu neydi? Ahmet Bey sevgili olduklarını beyan ediyor, siz ne diyorsunuz?
- Ben Aslı'nın bu kişiyle ilişkisinin boyutlarını kendisinin aktardığı kadarıyla, zaman zaman abi-kardeş, zaman zaman da iş ilişkisi olarak biliyorum. Hatta Aslı'nın vefatından birkaç ay önce Nişantaşı'nda birlikte gittiğimiz bir resim sergisinde Ahmet Bayer'e rastladık. Merhabalaştılar ve biz el ele sergiyi gezmeye devam ettik. Ahmet Bayer de bu durumu olağan karşılamıştı. Bir defasında da Aslı, Ahmet Bayer'i arayarak, benim ulaşmak istediğim bir kişiyi tanıyıp tanımadığını, benim ulaşmaya çalıştığımı belirterek kendisine sormuştu. Bu iki olayda bu kişinin durumu doğal karşılamış olması bana aralarında Aslı'nın da bahsetmiş olduğundan öte bir ilişki bulunmadığını düşündürmüştü. Aksi takdirde sizce de biraz tuhaf olmaz mıydı? Ancak Bodrum'a gidişi ile vefatı arasındaki gelişmeleri bilmiyorum. 21 günde böyle bir ilişki, bana herhangi bir bilgi verilmeden geliştirilmiş olabilir mi? Bu varsayım bana oldukça zorlama görünüyor.
- Aslı Baş'ın psikolojisinin bozuk olduğu iddia ediliyor, siz ne düşünüyorsunuz?
- Aslı'nın ilişkimiz süresince gözlemleyebildiğim kadarıyla intihara meyilli bir yapısı yoktu. Oldukça dışa dönük, sorunlarını paylaşarak çözmeye çalışan bir yapısı vardı. İntihara sürükleyecek bir durum ben gözlemlemedim. Ayrıca intiharı gerektirecek travmatik bir sorunu da yoktu. Borcu yoktu, evlilik düşündüğü bir ilişkisi vardı, işi vardı, iyi ve ilgili bir anne ve babası vardı, kuzenleri, kardeşleri ile arası çok iyiydi... Neden intihar et
ELİMİZDE ÖNEMLİ BİLGİLER VAR, AÇIKLAYACAĞIZ
Avukat Fahri Safa Küpçü:
* "Karşı tarafın avukatı, bilirkişilere bu işi kapatma teklifinde bulunmuş. Bunu şuradan biliyoruz: 19 Eylül'de keşif vardı, bu durum keşif zabıtlarına geçti..."
* "İlk gün Aslı intihar etti diye bir durum ortaya çıktı. Netlikle söyleyebilirim ortada bir mizansen var. O esnada orada olan herkesin ifadesi alınmamış. Üç kişinin ifadesi var: Ahmet Bayer, Hakan Bayer ve Beyhan Strasser. Oysa evde başkaları da var. Mesela şu anda ABD'de olan ve ulaşılamayan Nilgün Okur. Nilgün Okur yemeğe gitmediği halde Aslı'nın bir şişe şarap içtiğini söylemiş; neye dayanarak, belli değil. Ve çok geç ifade verdi. Ve bu insanlar sürekli ifade değiştirdi."
* "Görüntülerde açıkça görülüyor. Aslı düştükten tam 29 saniye sonra hep bir ağızdan bağırıyorlar. Sanki anlaşmışlar gibi."
* "Bilirkişi aynı yerden defalarca maket mankeni attı, hiçbir seferinde manken Aslı gibi düşmedi."
* "Defalarca dilekçe verdik, istediğimiz hiçbir araştırma yapılmadı. Ahmet Bayer, Bodrum'da etkili, nüfuzu olan bir kişi. Bunun etkisi olabilir, bilemiyordum. Ama yetkililer ilk anda verilen ifadelerden de etkilenmiş olabilir. Hepsi bir arada intihar deyip, aynı şeyleri söyleyince insanlar inandı. İlk ifadelerle olay başka bir yöne çekildi, adalet yanıltıldı. Görev ihmali de olabilir elbette, ama bence kasıt var."
* "Olayın olduğu gün, sabah 05:20'de Bayer'in avukatı eve gelmiş. Bir avukatın o sırada orada ne işi var? Belli ki Bayer çağırdı. Jandarma bile şaşırmış."
* "Görüntüler tek tek çözümlendi. İnanın görüntüler çok şey anlatıyor. Elimizde şimdi açıklamadığımız bilgiler var. Bakalım açıkladığımızda ne olacak?"
HER CUMA MEZARINA GİDİYORUZ
Baba Mehmet Yavuz Baş kızını, olanları anlatırken gözleri doluyor, kendini tutmaya çalışıyor, olmuyor: "Ahmet Bayer'i hiç tanımam. Olaydan 26 ay sonra gördüm. Ne ben onu aradım, ne de o beni. Ben onu arasam, kim bilir ne senaryolar yazarlardı? Ben kızımın başına ne geldiğini öğrenmek istiyorum. O intihar edecek bir çocuk değildi, hayatı çok severdi, merhametliydi. Ben yaşını başını almış insanım, belki bir 20 yıl daha yaşardım. Bu olay beni öldürdü, ölü gibiyim. Annesi sürekli ağlıyor. 'Ağlarsan Aslı rüyana gelmez,' diyoruz, susuyor. İnanın eşim ve ben ayrı odalarda oturuyoruz, konuşmuyoruz. Konuşursak konu mutlaka bu olaya geliyor. Her cuma Aslı'nın mezarını ziyarete gidiyoruz, sanki onun evine gider gibi... O melek gibiydi, şimdi gerçekten melek oldu." Mehmet Yavuz Baş'a, Ahmet Bayer'in Ayşe Arman'a verdiği röportajı soruyoruz. Sadece "Terbiyesiz kadın!" diyor ve susuyor.
ULUSAL KRİMİNAL BÜRO'NUN RAPORUNDA BU SORULARA YANIT ARANIYOR
Aslı'nın başında bir yarık var. Fakat bu yarık düşerken başını çarptığı tarafta değil. Bu yarık nasıl oluştu? Ayrıca kolu kırık. Kafadaki yarık ve koldaki kırık, Aslı düşmeden önce olabilir mi?
Tanıklar, Aslı'nın balıklama atladığını söylüyor. Aslı'nın yerdeki pozisyonunun balıklama bir atlayışla olması mümkün değil. Aslı baygınken, biri ya da birileri tarafından yatar pozisyonda aşağıya atılmış olabilir mi?
Hakan Bayer, olay gerçekleştikten sonra defalarca güvenlik kamerası şirketini arıyor. Neden?
Bazı kameralar neden yerinde yok?
Ahmet Bayer'in, Hakan Bayer'in, Nilgün Okur'un, Beyhan Strasser'in vücutları neden muayene edilmedi? Neden boğuşma izi aranmadı?
Olay anından iki-üç dakika önce Aslı'nın saati kolunda. Ancak düştüğü yerde kolunda saati bulunmuyor. Ardından hastanede teslim edilen malzemeler arasında saat tekrar ortaya çıkıyor. Bu nasıl oluyor?
Aslı odasında 6 dakika geçiriyor ve yukarı terasa çıkıyor. Odasında ıslak bir havlu ve kesilmiş tırnaklar bulundu. Bu kadar kısa sürede Aslı bu işleri nasıl yaptı?
Kamera kayıtlarında şu görülüyor: Ev çalışanlarından Murat Umirov çalıların arasına bir şey koyuyor. Nilgün Okur evden çıkarak çalıları kontrol ediyor, fakat etrafta jandarma olduğu için tekrar eve giriyor. Bir süre sonra tekrar dışarı çıkarak çalıların arasına bakıyor, aradığı şeyi buluyor ve yandaki eve geçiyor. Nilgün Okur'un evden uzaklaştırdığı şey neydi?
Sabah 06:47'de elinde havuz filesiyle bir adam eve geliyor ve bir süre sonra ıslanmış fileyle evden ayrılıyor. O saatte havuzda ne arandı?
Tanıklardan Nilgün Okur'un beyanları şüpheli. Okur, Baş'ın terasta bulunan şimşir çitin içerisine girdiğini ve bacakları uzun olduğu için buradan atladığını söylüyor. Yapılan keşifte çitin arasından geçmenin mümkün olmadığı görüldü.