Dünyanın en popüler dizileri, teker teker Türk televizyonlarında karşımıza çıkmaya devam ediyor. Bu kervana son olarak da Sinema TV katıldı. Kanalda artık İngiltere'nin dikkat çeken yapımlarından
Downton Abbey ile Danimarka ve İsveç ortak yapımı
Bron/Broen'i izlemek mümkün olacak.
ENTRİKA EKSİK OLMUYOR
Geçtiğimiz hafta yayınlanmaya başlayan yabancı dizilerden ilki, 26 Eylül 2010'dan bu yana İngiliz kanalı ITV'de gösterilen
Downton Abbey. I. Dünya Savaşı'nın başladığı yıllarda, finansal sorunlar yaşayan aristokrat Crawley ailesinin ve malikanelerinde çalışan hizmetçilerinin öyküsünü anlatan dizi, yayınlanmaya başladığı günden itibaren tüm dünyadan izleyicilerin ilgisini çekmeyi başarmıştı. Dizinin yayınlanmaya başlamasından üç hafta sonra İngiltere'nin prestijli gazetelerinden
The Telegraph'ta Simon Heffer imzasıyla çıkan bir eleştiri, dizinin insanların üzerinde nasıl bir etki bıraktığını anlatıyordu: "Downton Abbey, bize televizyonun nasıl olması gerektiğini gösteriyor," diyordu Heffer. Sadece ondan değil, dizi birçok TV eleştirmeninden de yüksek not almayı başardı. Büyük bir malikanede geçen dizinin, saray entrikalarını yakından takip eden Türk televizyon izleyicilerinin ilgisini çekeceğine şüphe yok; ne de olsa Crawley ailesinden de entrika eksik olmuyor. Üstelik dizinin, Türk izleyicileri şaşırtacak bir sürprizi de var (Bu noktadan sonra yazı, dizinin içeriği hakkında bilgi içerir). Dizinin ilk bölümlerinden birinde, o dönemde İngiltere'de bulunan Türk diplomat Kemal Pamuk, Crawley ailesinin büyük kızı Lady Mary'nin yatağında kalp krizi geçirerek hayatını kaybediyor. Bu olayın ardından da skandallar malikaneden eksik olmıuyor.
TÜRK DİPLOMAT DA VAR
Dizinin senaristi aktör, yazar ve yönetmen Julian Fellowes, yaptığı açıklamada bu olayın gerçek olduğunu söylemiş ama isim vermekten kaçınmıştı. Bu açıklama, tabii ki, Türk basınında geniş yer bulmuştu. Başrollerini Hugh Bonneville, Jim Carter, Michelle Dockery ve Elizabeth McGovern'ın paylaştığı
Downton Abbey'i her cuma saat 21.00'de Sinema TV'de izleyebilirsiniz.
SUÇ DEHASININ PEŞİNDE
Gelelim Sinema TV'nin yayınlamaya başladığı ikinci diziye. Soğuk ve puslu diyarların polisiyesi
Bron/Broen (Köprü), son dönemde yükselişe geçen Kuzey Avrupa dizilerinin en dikkat çekicilerinden. Dizi, İsveç ile Danimarka'yı birbirine bağlayan Oresund Köprüsü'ne bir kadın cesedinin bırakılmasıyla başlıyor. Vücudunun tam ortasından ikiye bölünmüş cesedin parçaları iki ülkenin sınırlarına da girdiği için, komşu ülkelerin iki zıt karakterli dedektifi, olayı çözmek için işbirliği yapıyor. Ancak olay, sıradan bir 'adi suç'tan ibaret değil. Adalet kavramını sorgulayan, zeki ve detaycı bir suçluyla karşı karşıya kalıyor kahramanlarımız Martin Rohde (Kim Bodnia) ile Saga Noren (Sofia Helin). Bu arada sık sık ABD'de
The Killing adıyla yeniden çevrilen
Forbrydelsen dizisinin efsanevi dedektifi Sarah Lund ile karşılaştırılan Noren'in, dizi tarihinin en sıra dışı karakterlerinden biri olduğunu da vurgulayalım. Bron/Broen'i izlemeye başladığınızda (ki ilk bölümünün ardından dizinin tamamını izlemeye karar vermeniz kuvvetle muhtemel) ne demek istediğimizi çok iyi anlayacaksınız... Dizinin elde ettiği başarıyı anlatmak için, ABD-Meksika sınırında geçen ABD uyarlaması ile Manş Tüneli'nde geçen Fransa uyarlamasının da yakında gösterilmeye başlanacağını duyuralım. Her perşembe saat 21.00'de yayınlanıyor.