Geçen hafta iki 100 bin rakamı çok konuşuldu Türkiye'de. İlki, yazar Ahmet Altan'ın
Son Oyun romanının okurla buluştuğu gün 100 bin adetlik ilk baskısının iki saat içerisinde satılmasıydı. Diğeriyse işadamı ve koleksiyoner Murat Ülker'in, sanatçı Bedri Baykam'ın, kavramsal eseri 'boş çerçevesi'ni 100 bin dolardan fazla bir fiyata satın almasıydı. Altan'ın romanına okurun bu denli hızlı ilgi göstermesi alışık olduğumuz bir durum değildi. Evet, yazarın kitaplarının çok sattığı bilinen bir gerçek. Hatta 2004'te yayımlanan
İçimizde Bir Yer kitabı, ucuz fiyat uygulamasıyla okurla buluşmuş ve rekor kırmıştı. Ama sudan ucuz o kitabın 250 binlik ilk baskısı iki hafta içinde satılmıştı. Oysa Everest Yayınları'nın geçen hafta başında yayımladığı Son Oyun'un fiyatı 20 TL. Ortada olağanüstü bir durum olduğu kesin. Bedri Baykam'ın eserinin satışı ise tartışmalara yol açtı. Bir tarafta "Boş çerçeveden sanat eseri olur mu?" diyenler vardı. Baykam açıklama yapmak durumunda kaldı. Diğer tarafta ise eserin Murat Ülker tarafından satın alınmasıyla ilgili yorumlar da ortalığa döküldü. Fikirler farklıydı ama kurulan cümlelerde hep 100 bin doların altı çiziliyordu. Bu iki olayın değerlendirmesini ilgililerden aldık ve büyük ihtimal haberdar olmadığınız diğer 100 binlik hadiseleri derledik.
HAFTANIN DİĞER 100 BİNLERİ
Baharın gelmesi için 100 bin imza!
Rusya'da son yılların en soğuk kışının yaşanması Rus halkının bahara özlemini artırmış anlaşılan. Hafta içi ajanslara ilginç bir haber düştü. Ruslar baharın gelmesi için internet üzerinden imza kampanyası başlatmış, hedef 100 bin imzaya ulaşmak. Tabii bu hedefin bir nedeni var. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2012'de yaptığı bir açıklamada, internette 100 bin imza toplanan bir sosyal konunun, parlamentoda tartışılabileceğini söylemişti.
Film festivalinde 100 bin bilet satıldı
32. Uluslararası İstanbul Film Festivali 31 Mart'ta başladı. Önceki yıllarda olduğu gibi yoğun ilgi gören festivalde ne kadar bilet satıldığını merak ettik. İKSV'den aldığımız rakamlara göre, 100 binin üzerinde bilet satılmış durumda. Altı salonda film gösterimlerinin yapıldığı festivalin kapasitesi yaklaşık 150 bin kişi civarında. Anlaşılan bu yıl rezervasyoncular elini erken tutmuş. Bu da son dakikacılara duyrulur.
100 bin taraftar Mesut Özil'i alkışladı
Geçer çarşamba oynanan Real Madrid-Galatasaray karşılaşmanın 80. dakikasında, Mesut Özil, yerini Luka Modric'e bıraktı. Santiago Bernabeu Stadı'nda, ünlü futbolcuyu hem Realli hem de Galatasaraylı taraftarlar alkışladı. Ertesi gün internet sitelerinde ve kimi gazetelerde 'Özil'i 100 bin kişi ayakta alkışladı,' yazdı. Stadın kapasitesi 85 bin kişi, anlaşılan 15 bin de spor basınının gönlünden koptu!
Bulgaristan'da 100 bin kişiye sosyal yardım
Hafta içi komşunun iç işlerinde de 100 bin rakamı öne çıktı. Bulgaristan'da hükümet, çeşitli sosyal gruplara yönelik bir yardım paketini onayladı. 41 milyon leva (20 milyon avro) değerinde olan sosyal paketten 100 bin kişinin faydalanması hedefleniyor. Paketin hedefinde anneler, bedensel engelli çocuklar, işsizler ve fakirler var
Çanakkale destanını 100 bin kişi öğrendi
Gelibolu Yarımadası'nda 2012'de açılan Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi'nin, sekiz ay sonunda 100 bin kişi tarafından ziyaret edildiği açıklandı. Merkezde 11 gösteri ve birer sergi ve konferans salonu bulunuyor. Çanakkale muhaberelerinin 11 mekanda anlatıldığı merkezde ayrıca aynı anda dokuz dilde de seslendirme yapılıyor.
100 BİN BARAJINI İKİ SAATTE NASIL AŞTI?
Everest Yayınları Genel Yayın Yönetmeni
Sırma Köksal satışın değerlendirmesini yaptı.
Başarının birçok etkeni var: "Ahmet Altan'ın yıllardır kitabı çıkmıyordu, diğer kitaplarının da baskısı pek bulunmuyordu. Okuru onu çok özlemişti. Bir de son yıllarda gazeteci kimliği daha baskındı. Yeniden edebiyatına bakması merakı da artırdı. Yayınevi değiştirmesi de etki yapmıştır, çünkü bu tür değişiklikler yeni bir soluk demek aynı zamanda. Everest de bilindiği üzere tanıtım ve dağıtım konusunda tecrübeli bir yayınevi. Tabii
Son Oyun güzel bir kitap. Bütün bunlar bir araya gelince bu başarı geldi."
İngilizler kitabın haklarını satın almak istiyor: "Biz bütün kitaplarımızı birer proje olarak ele alırız. Planlı bir tanıtım kampanyası düzenlenir.
Son Oyun için de bu titizlik gösterildi. İlk 100 bin adet kitabın satılmasının ardından yeni siparişler geliyor. Bir ikinci 100 bin kitap daha bastık. Ayrıca Türkiye'de gördüğü ilgi üzerine İngiltere'den iki yayınevi kitabın İngilizce hakları için bize başvurdu, kitabı okumak istiyorlar. Bu da çok önemli bir gelişme. Bildiğim kadarıyla ilk defa yabancı yayıncılar bir Türk yazarın kitabı için bu kadar hızlı davrandı."
Nitelikli okurun göstergesi: "Everest'e geldiğinde Ahmet Altan'ın diğer kitaplarını da yayımlamıştık. Onlar da yoğun ilgi görüyor. Tabii
Son Oyun'a gösterilen ilgi, diğer kitaplarını da etkileyecektir. Malum, Everest, kitap fiyatlarını en alt limite çeken bir yayınevi. Ama şu da bir gerçek okur, yazarı seviyorsa onun kitabına alacak parayı ayırıyor. Ayrıca
Son Oyun'a gösterilen ilgi nitelikli okurun arttığının da bir göstergesi. 60'lı ve 70'lerden beri bir nitelikli okur var Türkiye'de. Malum nüfusumuz da arttı o yıllardan beri..."
PSİKOLOJİK VE FİNANSAL GETİRİLERİ YAKIN
Sanat piyasasına ve ekonomisine yönelik araştırmalar yapan, Bilgi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden üyesi
Doç.Dr. Aylin Seçkin 'boş çerçeve' satışını değerlenderdi: "2012 artfacts.net dünya sanatçı sıralamasına göre, 376 bin 471 sanatçı arasında en üst sıradaki Türk sanatçı Kutluğ Ataman 567. sırada, ardından Gülsün Karamustafa ise 900. sırada geliyor. Bedri Baykam bu sıralamada 13 bin 145. sırada yer alıyor. 2009-2011 arasında satılan Baykam eserlerinin ortalama fiyatı 50-60 bin dolar civarında olmuş. Bu şekilde bakılırsa fiyat ciddi bir sıçrama yapmış. Boş çerçeve eseri kavramsal bir çalışma. Bu eserin fiyatı, sanatçının takdiri.
Manevi kazançların parasal değeri: Koleksiyoner eseri alırken eserin psikolojik getirilerini de hesaba katıyor. Eserin sembolik anlamları ve bu anlamların koleksiyonere sağlayacağı manevi kazançların da parasal değeri hesaplanabilmekte. Prestij, kişisel haz, imaj (firma ve kişi) değerleri bu kategoriye giriyor. Dolayısıyla fiyatın içine bir şekilde dahil oluyorlar. Ben bu eserin psikolojik getirilerinin finansal getirilerine yakın, hatta daha fazla olduğunu düşünüyorum.
Gerçek değeri müzayedede görürüz: Bir de şöyle bakmak lazım: Türk sanat piyasası, Türk koleksiyonerler eser aldığında büyür. Bu tarz alımlar Türk sanatçıların dünya sıralamalarındaki yerlerinin da artmasına ve daha görünür olmalarına hizmet eder. Murat Bey bu eseri satmak istediğinde aynı fiyata ya da daha fazla bir fiyata satabilecek midir? Bunu ancak eser şayet bir gün müzayedeye gelirse görebileceğiz."
