Türk sinemasının ilk filmi olarak Fuat Uzkınay'ın 14 Kasım 1914'te çektiği
Ayastefanos'taki Rus Abidesi'nin Yıkılışı kabul edilir. Ama gerçekten ilk filmimiz o mu? Tartışmalı bir konu! Henüz Türkiye Cumhuriyeti yokken, Osmanlı İmparatorluğu ayaktayken çekilen bu filmin varlığının tartışmalı olduğu zamanla unutulsa da, hatırlamak ve üzeri kül tutan bir tartışmayı yeniden ele almak için şu sıralar en uygun zaman. Çünkü kimi tarihçilere göre ilk film olarak kabul edilmesi gereken Manaki Kardeşler'in 1908 ile 1911 arasında çektiği belge filmler 50. Altın Portakal Film Festivali'nde gösterilecek. Ayrıca sinemamızın 100. yıl kutlamalarının da arefesindeyiz. Yani yeniden tarihe bakmak için iyi bir fırsat.
KİMSE GÖRMEDİ, İZLEMEDİ
Önce tartışmanın üzerindeki külleri üfleyelim. Fuat Uzkınay'ın filmini, bilindiği kadarıyla şimdiye kadar izleyen kimse yok. Genel kabul, filmin çekildiği ama kaybolduğu yönünde. Konuyla ilgili sinema yazarları ve tarihçileri Nijat Özön'ün ve Burçak Evren'in derinlikli araştırmaları var elde. Kaybolsa bile filmi izleyen insanlara rastlanmaması da ilginç. Hatta Evren, abidenin yıkılışının çekimleri yapıldığı ama yanlışlıkla olayın filme çekilemediği ihtimalini de dillendirir. Burçan Evren yıllar önce bu bilgileri bir bir sıraladıktan sonra "Türk sinemasının ilk yönetmeninin Fuat Uzkınay değil de Manaki Kardeşler, onların çektiği filmler de ilk filmler kabul edilebilir mi?" diye sormuştu. Çünkü Osmanlı tebaasından, Osmanlı topraklarında ilk film çekenler Manaki Kardeşler.
İDEOLOJİK BİR TERCİH Mİ?
Onların 1908'den 1911'e kadar
Parade of Military Band Carriages and Horsemen (
Askeri Bandonun Geçişi ve Atlı Süvariler) (1908),
Events Marking Hurriyet (
Hürriyet İlanı Etkinlikleri) (1908),
Turks Hold Speech (
Türkler Konuşuyor) (1908),
Parade to Mark Hurriyet (
Hürriyet Geçişi) (1908),
Manifestations (
Manifestolar) (1908),
Events Marking the Young Turk Revolution (
Jön Türk Devriminin Etkinlikleri) (1908),
Turkish Sultan Mehmed V Reshad Visiting (Türk Sultanı Reşat'ın Manastır Ziyareti) (1911) adlı birçok Osmanlı ile ilgili belge film çektikleri biliniyor. Açıkçası sinema tarihimiz yazılırken Osmanlı tebaasından olmalarına rağmen ilk sinemacı olarak Türk ve Müslüman olmadıkları için Manaki Kardeşler yok sayılmış. Onun yerine yine Fuat Uzkınay öne çıkarılmış ve bu yaklaşım da ulus devlet mantığının hakim olduğu bir kültürel iklimde kabul görmüş. Tabii Ruslar'ın 1891'de üstünlüklerini göstermek için Yeşilköy'e diktikleri Ayastefenos Abidesi'nin 1914'teki yıkılma anının verdiği manevi rahatlığın bu filmin öne çıkarılmasında etkisi var. Ayrıca Manakiler'in yok sayılmasında Cumhuriyet döneminde İttihatçılarla, 2. Meşrutiyet ve bir Osmanlı padişahıyla ilgili belge filmlere prim vermemenin de etkisi olduğu söylenebilir. Ama artık dünya değişti... Özön ve Evren'in ilk film ve yönetmen konusundaki itirazlarının kültürel ve siyasi iklimi yok artık Türkiye'de. Özellikle bu tür 'milliyetçi yaklaşımlara' prim vermekten vazgeçiliyor. Türk sineması yerine Türkiye sineması kullanımının yaygınlaştığı bir dönemde, çekilip çekilmediği belli olmayan kayıp
Ayastefanos'taki Rus Abidesi'nin Yıkılışı mı yoksa ondan daha önce çekilen günümüze kadar ulaşan Manaki Kardeşler'in filmlerini mi ilk film kabul etmemiz gerekiyor. İşin aslı, konu incelikli bir tartışmayı hak etmiyor mu?
ALTIN PORTAKAL'DA FİLMLERİ GÖSTERİLECEK
Manaki Kardeşler Balkanlar'ın ilk sinemacıları kabul ediliyor. Sahip çıkanı çok. Ama onların mirasına Makedonlar'ın sahip çıktığı da kesin. Çünkü Manaki Kardeşler'le ilgili bilgi ve belgeleri Makedon Ulusal Arşivi' nde bulunuyor. Üstelik birçok filmi parayla Yunanistan'dan satın alıp arşivleyen ve saklayanlar da Makedonlar. Ayrıca yine bu ülkede adlarına her yıl düzenlenen Manaki Kardeşler Film Festivali var. Altın Portakal'da Manaki Kardeşler'in çektiği 2. Meşrutiyet kutlamaları, Türk süvari, piyade ve topçularının geçit töreni, büyük bir Romanya heyetinin Makedonya ziyareti, Piskopos Emilianos'un Grevena'daki cenaze töreni; Osmanlı Padişahı 5. Mehmed Reşat'ın Selanik ve Manastır ziyaretlerini belgeledikleri filmler gösterilecek. Bu görüntüler de onların Osmanlı'nın son dönemini ilk belgeleyen sinemacılar olduklarının kanıtı...