"Şu kızı Instagram'da niye takip ediyorsun? Eski sevgilini neden Facebook'tan çıkarmıyorsun? İkimizin fotoğrafını neden paylaşmıyorsun? Sevgilimin sorularının ardı arkası kesilmiyor. Sanal bir hapishanede yaşıyorum." Bu sözler Mert'e ait. 24 yaşında, işletme öğrencisi. 10 aydır beraber olduğu kız arkadaşının takibinden bunalan Mert tek kavga konularının internet üzerindeki paylaşımları olduğunu anlatıyor: "Kız arkadaşım 'Bugün neden WhatsApp'ta sürekli online'dın?' diye soruyor. Instagram'la ilgili en sık karşılaştığım soru 'Bu kızı neden takip ediyorsun?' Bir vakitler eklemişim. Kız arkadaşım 'çıkart' diyor. Çıkartıyorum, dırdırından kurtulmak için." Sanal dünyada sadece takip edilenin değil, takip edenin de işi zor. Hayatındaki kişinin sanal izlerinin peşinde ömrünü tüketenlerin durumu belki daha bile güç. Cansu bir reklam ajansında çalışıyor. 28 yaşında. Altı aydır devam eden ilişkisinde bir dedektife dönüşmüş durumda. "Takip etmemeye çalıştıkça daha da takıntılı hale geliyorum" diyen genç kadın sevgilisini huzursuz ettiği kadar kendi de mutsuz: "Tanımadığı kızlarla Facebook'ta arkadaş olması rahatsız ediyordu. Çıkart dediğimde tepki verdi. Kalabalık bir grupla tanışıyoruz mesela. Sonrasında Twitter'da sadece gruptaki kızları takip ediyor. Kızlar takip etmediğinde dikkat çekmek için bu kez onlara doğrudan tweet atıyor. En büyük kavgalarımızı Whatsapp mesajları yüzünden ettik. Bir mesaj geliyor. O an bakmıyor mesela. Ben de kim, ne yazmış diyorum. Yalan söylemeye başlıyor. Telefonu hep sessizde, ters koyuyor masaya. Telefonu bir saniye bırakamıyorum, şarjı bitince nefes alamıyorum. Online olduğu dakikaları sayıyorum neredeyse. Acaba kiminle yazışıyor diye içim içimi yiyor. Arkadaşlarım bana kızıyor. Hatta psikolojik yardım almam gerektiğini söylüyorlar. Evde ailemle ilişkilerim de bozuldu. Galiba sevgilimden ayrılıp doktora gideceğim." Modern zaman ilişkilerinin 10 yıl önce var olmayan sorunsalları hepimizin malumu. Artık çiftler 'O saatte, ben uyurken sen neden online oldun ve kiminle yazıştın, neden benimle fotoğraf eklemedin, beni neden tag'lemedin? Neden Merve'nin fotoğrafını like'ladın? Twitter'da niye o kızı ekledin? gibi sürtüşmeler yaşıyor. Peki ama neden?
DAHA BİREY OLAMADIK
Psikiyatrist Fatih Altınöz'e göre bu sorunların temelinde Türkiye'nin teknolojik devrime toplumda henüz birey kavramı tam gelişmeden yakalanması yatıyor: "İkili ilişkilerin iyi gitmesinden kasıt eğer bir yastıkta kocamaksa artık öyle bir çağda yaşamıyoruz. Bu, zamanın yavaş aktığı, kadın ve erkeğin birbirine dolaysız bir şekilde yakın olabildiği, hayat alanlarının bu kadar parçalı hale gelmediği bir dönemde geçerli ve aranan bir şeydi. Artık hız çağındayız, hatta bir türbülansın içindeyiz. Sadakat halen aranıyor olabilir, ama bulunabilme ihtimali düşük. Türkiye, teknoloji devrimine geniş aileden çekirdek aileye henüz geçemediği bir evrede yakalandı."
SIRADAN İNSANLARIN BİLE SANAL HAYRAN GRUPLARI VAR
Psikiyatrist ve evlilik psikoterapisti Doç. Dr. Armağan Samancı son iki yılda sanal alem kaynaklı sürtüşmelerle başvuran çift sayısında artış olduğunu söylüyor: "İnsanları kontrol altında tutmak mümkün değil. Eğer kişilerin yazışmaları, ilişkiye zarar vermeyen düzeyde ise bununla yaşamaya alışmak gerekir. Ancak kişi gizli sosyal paylaşımlar yapıyorsa bu tehlikelidir. İnternet kişilerin daha fazla insanla tanışmasına, daha çok ilgi görmesine ve kendisinden hoşlanan insanlarla küçük ve sanal bir hayran grubu kurmasına sebep oldu. Böylece ömür boyu tek kişiyle devam eden ilişkileri zora soktu. Kocasıyla sahte hesapla iletişime geçip, onun sorunlarına yardımcı olmaya çalışan kadınlar bile görüyorum. Sanal alem bağımlılığında ana nokta, kişinin bağımlılığını hayatının merkezi haline getirmesi, ilişkilerini bozduğu söylenmesine rağmen bu davranışını sürdürmesi, kendine engel olamamasıdır. Alışkanlıklarımızdan vazgeçmek istemeyiz, ancak yaşamımızı etkiliyor ama buna rağmen azaltılamıyorsa bağımlılık olduğu söylenebilir ve mutlaka bırakılmalıdır."
TEKNOLOJİNİN GETİRDİĞİ HIZ İLİŞKİLERİ TÜKETTİ
Yaşam ve ilişki koçu Cansu Yağız akıllı telefonların hepimizi bir ölçüde internet bağımlısı haline getirdiğini ancak sanal ya da gerçek, temeli doğru atılan ilişkilerin yürüdüğünü hatırlatıyor. Yağız'ın altını çizdiği bir başka nokta da teknolojinin yaygınlaşmasıyla insanlarda gelişen her yaşadığını teşhir etme dürtüsünün ilişkilerdeki heyecanı azalttığı: "İnsanlar hiç emek harcamadan, aslında ilişkideki tutkuyu yaratan o 'tanıma dönemini' yazışarak, fotoğraf beğenerek geçirdikleri için ilişkilerdeki değer duygusu azalıyor. Tercih çokluğu da insanları negatif yönde etkiliyor. Kişiler bir ilişkiye odaklanmadan en ufak bir sorunda ya da monotonlukta diğer alternatifleri denemek istiyor. Hayatı teşhir etme dürtüsü, 'ben de varım' demenin bir yolu. Gerçekten her an ne yaptığını paylaşan insanlar var ve işin kötüsü bu paylaşımları bekleyen ve merak eden insanlar da var. Bunun ilişkilere etkisi her şeyin çabuk tüketilir hale gelmesi tabii ki. Merak edecek, soru soracak, yavaş yavaş öğrenecek ve şaşıracak bir şey kalmıyor. İlişkiler zamanla pekiştiğinde, ağır ilerlediğinde daha uzun vadeli oluyor."
GÜVENMEDİĞİN İNSANLA BERABER OLMA
Peki sanal alemin ilişkilerimize zarar vermemesi için ne yapmalıyız? Yağız'ın önerisi hafiyelik yapmak yerine ilişkiye odaklanmak: "Sanal dünyada var olan insanların içlerindeki bu röntgenci tarafla başa çıkmaları çok zor. Eskiden kimsenin kaçta yattığını, kiminle arkadaş olduğunu bilmezken şimdi herkesin hayatının en mahrem alanlarını görebiliyoruz. Üstelik onların gösterdiği biçimde... Kıskançlık kavgaları yaşayanlara önerim, kişilerin kendi kişilik yapılarına uygun seçimler yapmaları ve karşılıklı güven geliştirmeleri. Hafiyelik yapmak yerine ilişkiye odaklanmak ya da kıskanılacak davranışları olan, aynı anda birçok kişiyle flört ettiğinden şüphelendiğiniz insanlarla olmamak. Eğer kıskançlık gerçek nedenlerden kaynaklanmıyorsa, sosyal medyadaki dostça her eylem sizde huzursuzluk yaratıyorsa sorun sizdedir. Eğer karşı taraf sizi ve ilişkinizi değersizleştirecek şekilde davranıyorsa o ilişkiden uzaklaşmakta fayda var. Bu tür sıkıntılarla bana başvuran insanlara önerim, ilişkilerine ve kendilerine dönmeleri oluyor. İnternetin esiri olarak gerçek hayatı ıskalamamak gerekiyor. Bunun için bir iç disiplin oluşturmak, hayatı doğru planlamak, zamanlamayı doğru ayarlamak gerekiyor. İnsanoğlunun ruhsal ihtiyacı gerçek sevgi, gerçek dokunuştur."
SEVGİLİLER BİRBİRİNİN SOSYAL KÖLESİ OLMAMALI
Teknoloji yazarı Erdal Kaplanseren'e göre teknoloji paranoyalarımızı tetikleyen servisler sunarak sosyal kölelik kavramını yarattı: "İnsanlar en çok güvenmeleri gereken insanlara aslında ne kadar da güvenmediklerini teknolojiyle kurdukları ilişkiyle kanıtlıyor. Yakınlarının o sırada nerede olduğunu gizlice görmek için masum amaçlarla geliştirilen harita servislerini kullanıyorlar. Bence bu tip paranoyaların sebebi kişilerin kendileri ve ilişkileriyle ilgili sorunlarını çözememiş olmaları. Her an iletişim halinde olmak bir hastalığı da tetikliyor. Bunun adı mülkiyetçilik. Bir insanın bir başka insana 'sahip' olması kölelik yıllarında kaldı. Bugün ilişkilerde sosyal kölelikler yaşıyoruz." Kaplanseren sürtüşmelerden kaçınmak isteyenlere şu tavsiyelerde bulunuyor: "Bence insanlar ilişkilerinin istikbali için aralarında teknolojiye çok yer vermesin. Zırt pırt yazışmasınlar, birbirlerini sapık gibi sosyal ağlarda didik didik takip etmesinler. Teknolojiyle birlikte ilişkiler yeni bir 'meşruiyet alanı' kazandı. Sorunların büyük kısmı da işte bu meşruiyet alanı kaynaklı. İnsanların çoğu yanlarında sevgilileri varken farklı davranıyor. Herkes bir düşünsün. Yanımızda sevgilimiz varken arkadaşlarımızla nasıl iletişim kuruyoruz, yokken nasıl? Sosyal medyada paylaşımda bulunurken de insanlar kendilerini birey olarak görüyor. Fakat sevgilisinin orada olduğunu ve her şeyi titizlikle izlediğini ancak sorun çıktığında anlıyor. Çünkü sevgililer takip eder ve affetmez. Bu yüzden, sosyal medyada, sevgiliniz o sırada yanınızdaymış gibi hareket etmelisiniz yoksa çıkacak sorunlara hazır olun."
KİM BU LIKE'LADIĞIN KIZ?
Güven problemi yaşayanlara teknoloji çeşitli imkanlar sunuyor. İngiliz mSpy açığı kapatmak için MCouple adında bir uygulama geliştirdi. Her iki uygulama marketinden indirilebilen uygulama yeni ya da eski sevgilinizin sosyal paylaşım ağ hesaplarını takibe alıyor ve size rapor ediyor. Yani sevgilinizin fotoğraflarını beğenen kızın kim olduğunu, kimlerle sohbet ettiğini ya da kimlerle telefonda konuştuğunu öğrenebiliyorsunuz. Ücretsiz olan uygulamayı kullanabilmeniz için sevgilinizin telefonuna yollanan şifreyi teyit etmeniz gerekiyor. Uygulama açıklamasında MSpy'ın izin alarak yapılması önerilse de, habersiz yapanların sayısı çok daha fazla. Buna benzer yerli bir uygulama da var. Her iki uygulama marketinden 4,30 TL'ye satın alabileceğiniz Sevgilim Nerede uygulaması, sevgilinizin GPRS haritası üzerinden nerede olduğunu söylüyor.