Türkiye'nin en iyi haber sitesi
AYŞE FERHANGİL

Modayı, Çin yönetiyor

Moda dünyasının yeni sloganı bu olsa gerek. Philip Lim, Christian Dior, Chanel ve Fendi'den sonra şimdi de Prada, Pekin'de dev bir defile düzenledi. Çin, modanın kurtarıcısı olacağını ispatladı

Fazla değil bundan kısa bir süre öncesine kadar Louis Vuitton, Gucci gibi mağazaların kapılarında sıraya giren çekik gözlüler yüzünden markalar müşteri kaybeder, saygınlıklarını yitirirdi. Dünyanın yuvarlak gözlüleri "Onlar giyiyorsa ben giymem," der, markalardan ellerini çeker ve bu markalardan değerli cüzdanlarını esirgerdi. Şimdi ne oldu biliyor musunuz? Prada yani dünyanın en snob, müşteriye en uzak markası ilkbahar-yaz 2011 koleksiyonunun görünürde aynı, detay ve kumaşta farklı yorumunu Pekin'de gösterdi. Ve moda dünyası defilde sunulan koleksiyonla Pekin'deki davetli listesini, Çin modasını, Çinli'nin beğenisini merak etti. Neydi bizlerin göremeyip de Prada'nın gördüğü? Ne de olsa artık moda basınının yanına yaklaşmayan, trendlerden uzak duran, defilelerinden sonra bile izleyiciyi selamlamak için ortalıklara çıkmayan aykırı tasarımcı Miuccia Prada bile "Çin'de ne göstermeliyim?" diye derin derin düşünüyordu. Dünyanın dört bir yanındaki moda basını, defileyi Çin'de toplam 39 mağazası bulunan Prada'nın yakın zamanda halka arzıyla açıklarken, İngiliz Time gazetesinin moda yazarı Lisa Armstrong, Prada defilesinin nedeninin, 1.5 milyar nüfuslu Çin'de yaşayan 54 milyar kişilik milyoner güruhu olduğu iddiasındaydı. Gerçi geçtiğimiz cumartesi gerçekleşen defilenin ardından Women's Wear Daily gazetesi (WWD) perşembe günü Prada'nın Hong Kong Borsası'nda halka arzını resmileştirdiğini yazdı. Ve tabii Prada, Çin koleksiyonunu satışa sunmak için yeni sezon açılışını beklemeden, defileden bir gün sonra parçaların tamamını mağazalara dağıttı. Hatta defile sırasında pullu parçaların siparişleri 'canlı canlı' alındı.

400 KİŞİLİK DEV KADRO
Bunlar bir tüccar için yeter de artar nedenler olsa da, 'imajın her şey' olduğu moda dünyası Çin'e yaklaşımını daha derin nedenlere dayandırmalıydı, inanın bana. Maddiyat, dünün istenmeyen elemanının, dünya modasını kendi ayaklarına kapanmasının tek nedeni olamazdı. Çin artık mağaza vitrinlerine yapışıp, ağzı sulanarak bakmaktan çıkmış, kendi kurallarını koyan, hatta ve hatta beğenilerini üreticiye ve daha da önemlisi 'yaratıcı beyinlere' dikte eden bir güç haline gelmişti. Çin'e sıcak bakan tabii ki ilk Prada olmadı. Philip Lim'den Chanel'e, Christian Dior'dan Fendi'ye pek çok marka Çin'de koleksiyon tanıtımına gitmiş, hatta geçen hafta ülkeyi ziyaret eden Diane Von Furstenberg en büyük hayalinin bir gün tüm Çinlilere bir tişört satmak olduğunu açıklamıştı. Ama Prada hepsinin bir adım önüne geçerek, Çin'e aralarında 35 manken, bir düzineden fazla makyöz, kuaför, satın almacı ve müşterilerden oluşan sayıları 400'e yaklaşan dev bir takım gönderdi. Ne de olsa Pekin, geleceğin moda başkenti olarak görülse de hâlâ Prada ayarına uygun yeterince mankeni, makyaj uzmanı, kuaförü, stil danışmanı ve defilenin ön sıralarını süsleyecek şık sosyetiği yoktu. Ama ne önemi var, bir yıl içinde yüzde 75 büyüme gösteren Asya Prada, 2011 yılı içinde dokuz mağaza açmak için 50 milyon pound ayırmış bulunuyor. Çin'de sunacağı koleksiyon için ülkeyi tanımaya yönelik çok araştırma yaptığını belirten Miuccia Prada, saygınlığından ödün vermemek için olsa gerek, "Çinlilerin sevmediği şeyleri bu koleksiyona eklememeye çalıştık. Çinlilerin üniformaya, penyeye ve Cheongsam denilen geleneksel elbise modeline sıcak bakmadığını öğrendim. Koleksiyonumun ana hatlarını bunlar belirliyor," demiş Lisa Armstrong'a ve eklemiş: "Ama Çinliler çabuk öğreniyor, çok hızlı adapte oluyor. Bize de alışacaklar." Anlayacağınız konu imaj olsa da, parayı da Miuccia Prada'nın yan cebine koymak gerekiyormuş. Ne de olsa artık hepimiz Çinliyiz!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA