Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BÜLENT KAHRAMAN

Şair-i azam sahne bekliyor

Tek örnek değildir ama ben öğrendiğimde etkilenmiştim.
Bizde adını kimselerin bilmediği ama Fransa'da 1980'lerde hayli etkili olmuş çağdaş oyun yazarı, genç yaşında terk-i dünya etmiş, Bernard-Marie Koltes, bir açıklamasında, metinlerinde yer alan uzun cümlelerin de, genel yapının da 17. yüzyıl Fransız tragedyalarından, doğal olarak Racine'den, Corneille'den mülhem olduğunu söylüyordu.
Okuduğunuzda aralarında neredeyse hiçbir bağ kuramayacağınız, o derecede farklı ve şaşırtıcı oyunlarının, o metinlerin bir tür yeniden yazımı, yeniden yaratımı olduğunu belirtiyordu. O gün bugündür aklımda.
Aklımda, çünkü Türk tiyatrosunda son zamanlarda önemli yapıtlar yer alıyor.
Tıpkı sinema gibi, ama çağın şartlarına uygun olarak onun daha gerisinde, tiyatro yepyeni bir anlayışı sergiliyor.
1990'larda, özellikle İngiltere'de etkili olmuş 'in-yer face' ('suratına suratına...' demektir) anlayışıyla hazırlanan oyunlar öne çıkıyor. Onlara benzeyen sert yerli oyunlar başka türlü ilgiler devşiriyor.
Ama aralarında ilgimi en çok klasiklerin yeniden sahnelenişi çekiyor. O benim özel merakım. Bir Shakespeare veya Sophocles metninin şimdi bambaşka bir duyarlılıkla sahnelenişi çok önemli bir entelektüel çabadır. Daha iyi olanları var, olmayanları var. Bazılarından hayal sukutuyla çıkıyorum. Bazıları beni coşturuyor.
Yeniden o metinlere yöneliyorum. Çağdaş tiyatro, diğer çağdaş sanat üretimleri gibi, neticede bir üslup ve biçim meselesidir.
Sorun klasik bir temanın bugün nasıl ifade edildiğiyle ilgilidir.

*
Bütün bunlar olup biterken, aklımda dolaştırdığım, hayli ciddi bulduğum bir konu var: Tanzimat tiyatrosu ve yeniden üretimi.
Neden kimse bu konuyla ilgilenmiyor, doğrusu sorulacak sorudur.
Böyle düşünürken aklıma kaçınılmaz olarak, önce, Abdülhak Hamit Tarhan geldi. İlk kez Süleyman Nazif'in kullandığı sıfatla şair-i azam, daha 1870'lerde, 80'lerde tragedyalar yazıyordu. Bunların bazılarını Fransız edebiyatının etkisi altında kaleme alıyor, o da Racine'den, Corneille'den kalkarak oyunlarını biçimlendiriyordu.
Sonra daha farklı şeyler yazmaya devam etti.
Bir defa o oyunların bugüne kadarki incelemelerin dışında ele alınıp daha ayrıntılı bir mukayeseli edebiyat ve bir kültürel araştırma konusu yapılmaması ne kadar yanlış. Oysa, nasıl ki, Telemaqueın çevirisi bize o dönemdeki siyasal zihinsel yapımızı anlamak bakımından muazzam imkanlar sunmuşsa bu tür bir mukayese de gene kültürel plandaki zihin yapımızı kavramak bakımından büyük fırsatlar yaratacaktır.
Aynı şey Namık Kemal için de geçerli değil mi? Mesela, herkesin adını çok iyi bildiği Vatan Yahut Silistre'nin şimdi farklı bir açıdan bakarak yeniden okunması, yeniden değerlendirilmesinin zamanı gelmedi mi? Diğer oyunlar keza!
Bu tür çözümlemeler bir yana, bu oyunların yeniden ve bugünkü duyarlılıkla sahnelenmesi bana şartmış gibi geliyor.
Böylece dünle bugün arasında son derecede ilginç bağların kurulması, hiç hayal bile edemeyeceğimiz bazı ilişkilerin ortaya çıkması, çıkarılması mümkün olacaktır. Bir örnek vereyim.
*
Yıllar önce yazdığım bir yazıda Tanzimat romanında sürekli kadın kılığına giren erkeklerin, erkek kılığına giren kadınların olduğunu belirtmiş, bunun irdelenmesi gerektiğini öne sürmüştüm.
Aradan zamanlar geçti. Televizyon için yaptığım bir programda büyük usta Metin Erksan ile konuşuyorduk. Önemli filmi Kadın Hamlet'ten söz açtıktan sonra imkan olsaydı ne yapmak istediğini sordum.
Şu değindiğim erken dönem, ilk Tanzimat romanlarından söz etti ve onu ele alan bir film yapmak istediğini belirtti.
Ne yazık ki vakti olmadı. Bazen düşünürüm, acaba ardında kalan evrakı arasında bu konuya ilişkin notları var mıdır diye...
Aynı şekilde kim bilir iyi bir yönetmen neler neler bulacaktır o tragedyalarda.
Tanzimat tiyatrosu, tragedyalarımız kendilerini havalandıracak rüzgarı bekliyor.
Bu ihmalin kendisi bir başka tragedyaya dönüşüyor.


'

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA