Fenerbahçeliler kusura kalmasın. Fenerbahçe, 'Birinci Cumhuriyet'tir. 'Fenerbahçe Cumhuriyeti' denmesi bundandır. 'Atatürk'ün tuttuğu takım' şaiyasından güç devşirmeleri de bu yüzdendir. Lakin, görünen o ki, Atatürk'ün "Ben sporcunun ahlaklı, zeki ve çevik olanını severim," sözü önemsenmemiş. Aynen Cumhuriyet'in 'cumhuru' dikkate almaması gibi. Cumhuriyet'in askeri vesayetle yönetilmesi neyse; Fenerbahçe'nin asker sevdası da odur. Mesela Fenerbahçe'ye 16.5 yıl başkanlık yapan Şükrü Saraçoğlu 'sivil bir paşa'dır. Tek parti döneminin başbakanıdır. Nazi hayranı bir Türkçüdür. 'Varlık Vergisi'nin mimarıdır. "Piyasamıza egemen olan yabancıları böylece ortadan kaldırarak, Türk piyasasını Türklerin eline vereceğiz," buyurmuştur. Ve, İstanbul'da gayrımüslümlere ait binlerce ev ve işyerini haczederek haraç mezat satmış; vergiyi ödeyemeyen 1229 gayrımüslümü Aşkale'deki 'çalışma kampına' göndermiştir. 12 Mart muhtırasının Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur da 'organik Fenerbahçeli'dir!' Bir futbolcunun transferinin yetişmesi tehlikeye girince, eksik evrakların getirilmesi için özel jet kaldırmıştır.. Son operasyonda tutuklananan Cemil Turan'ı Galatasaray'dan kaçırıp Fenerbahçe'ye getiren ünlü kabadayı Sultan Demircan, para için Abant kampını basınca da Muhsin Paşa'nın imdada yetiştiği 'rivayet' edilir. Fenerbahçe'yi Demircan'ın elinden Batur'un gönderdiği iki cemse asker kurtarmıştır. Yaşar Büyükanıt kankalığı; Ali Şen'in ve Aziz Yıldırım'ın silah ticareti ise bu bu ilişkiler ağının kaymaklı ekmek kadayıfıdır!