Sen Semih ile oynuyorsan o zaman kademeli savunma yapacaksın. Birisi Semih'in kademesinde olacak. Bu Ujfalusi değil. Kendisi zaten stoper olmayan Ujfalusi, bir de Semih'in kademesine giremiyor. Semih'i birisi geçti mi isterse Çatladıkapısporlu olsun, Muslera ile karşı karşıya... Semih'i de geçiyorlar. Geçilmez bir adam değil.
Fatih Terim çapında bir adam benim gördüğümü görmez mi!.. Hayır ısrarla ve inatla bu geri dörtlüyü tek sıra halinde oynatıyor. Arkalarına atmaya lüzum yok. Semih'in üstündeki adama at topu tamam. Gol pozisyonu... İki golde de Semih'in ne kadar yetersiz kaldığını gördük.
Gökhan ile Servet, Avrupa üçüncüsü Türk Milli Takımı'nda Fatih'in stoperleriydi. Bu kadar inadı, bu kadar ısrarı anlayamıyorum.
Şimdi kendini Riera'nın yerine koy. Bunu kaç defa söyledim sana... Galatasaray, kazanma yolunda sol açığını değiştiriyor. Türkiye'de mevcut sol açıklar arasında en iyilerden biri olan Riera kenarda dururken sol açığa sağ bek Sabri giriyor! Sol ayağı olmayan sağ bek Sabri sol açığa giriyor! Oranın asli sahibi, ilk 11'de oynaması gereken adam, hala oyuna girmiyor! Şimdi bu Riera kendini Galatasaraylı hisseder mi? Bu Riera kendisine güvenerek sahaya çıkıp, oynayabilir mi? Bu Riera'dan hayır gelir mi?
Sene başındaki konuşmalarımızı hatırla; dakika 65 olduğunda, Riera kenara alınacağını biliyordu ve ne biçim bir suratla çıkıyordu oyundan... Kahrolmuş vaziyette... Fatih daha o zaman 'Sen benim kafamda yoksun' diyordu. Bunu demeye hakkı yok. Galatasaray Teknik Direktörü'nün, kadrodaki herhangi birisine 'Sen benim kadromda yoksun' deme hakkı yok.
Tribünde otururken, defalarca Ayhan ve Servet'i gördüm. Derbilerden oluşan bir Süper Final oynanıyor. Her an ihtiyacın olabilir. 'Allah muhtaç etmesin' dedim. Bu Servet ve Ayhan'a... Çocuklar o hale gelmişler, öylesine kopmuşlar ki... Yüzlerinden belli; ya futbolu bırakmışlar ya Galatasaray'ı bırakmışlar. Sahanın içindeki Riera'nın hali buysa, tribündekini düşün!
Oysa Fatih Terim'in en büyük özelliği; takım ruhunu en iyi veren hoca... Takım 11 kişi değil, takım 22 kişi!.. 'Ben en iyi olsam da Bülent'in ölüsü oynuyor. Benim takıma girmem için Bülent'in bu takıma girme hakkının olmaması lazım.' Böyle bir düşünce olur mu futbolda; bu futbolcudan hayır gelir mi?
Aydın harikalar yaratırken sen maça hala Emre ile başlıyorsan... Aydın'ın yerine kendini koy...
Fenerbahçe iki tane akın yaptı, biri gol oldu. Gol olurken Ziegler'in yanında kim vardı; Emre... Peşinden bile gitmedi. Semih yandan koşup karşılamaya kalktı. Semih de her zamanki gibi refakatçi durumunda kaldı. Öyle bir müdahale yapamıyor çünkü... Alex topu Ziegler'e atarken, Alex ile Ziegler'in arasında olması gereken kişi Emre... Sadece arkasından koşar gibi yaptı.
Half time'da rakamlar açıklandı, Galatasaray'ın en çok koşan oyuncusu Emre. Ama yanlış liste yayınladı Lig TV... 'En çok arkadan koşan adam' diye yazması lazımdı. Şimdi bu hafta yine Emre ile başlayacak. Eboue dökülüyor haftalardan beri... Semih dökülüyor, Emre dökülüyor. Elinde bu kadar çok imkanı olup da bunları kullanmayan bir hocayı benim aklım hafızam almıyor. Tamam bu 11 adama güven veriyorsun da geri kalan 11 adam ne oluyor? Onlar üvey çocuk mu? Onlar Galatasaray'ın evladı değil mi? Onlar Galatasaray'ın maaşlı adamı değil mi? Onların moralini nasıl hazır tutacaksın?
Diyelim ki antrenmanda biri sakatlandı, ondan sonra 'Gel Riera oyna.' Ne hayır gelecek o Riera'dan. 'Gel Gökhan oyna', hayır gelir mi artık o Gökhan'dan!..