Ethica Bakırköy Cerrahi Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Seda Kaya, Ramazan ayı sonrasında vücudun nasıl normal beslenme düzenine geçebileceği hakkında bilgi verdi:
Ramazan ayına girmeden önce beslenmelerine dikkat eden, yaşam tarzları, iş hayatları, günlük düzenlerine göre beslenmelerini şekillendiren kişiler, Ramazan'da oruç tutarak bambaşka bir beslenme düzenine geçtiler.
Ramazan öncesi bir gün içerisinde 3-4 saat ara ile en azından üç öğün yemek yeniliyorken, Ramazan ayı içerisinde, iki öğün arasındaki saat farkı 16 saate kadar çıktı. Bu bir aylık süre olsa da, vücudumuzun işleyişini tamamıyla değiştirdi. Ayrıca Ramazan ayında su tüketiminin de sınırlı olması, metabolizmayı olumsuz etkiledi.
AÇIK BÜFEYE KANMAYIN!
Ramazanda beslenme önerilerine dikkat ederek, sahur, iftar ve iftar sonrası ara öğün şeklinde düzenli beslenerek bu ayı kilo almadan geçirebilenler oldu. Hatta kilo vermeyi başarabilenler de var. Fakat vücudumuzu dinlendirdiğimiz, daha çok arındırdığımız, sindirim işleyişimizin, metabolizmamızın hatta uyku düzenimizin bile değiştiği bu bir ay sonrasında, en önemli ve en çok dikkat edilmesi gereken dönem başlıyor.
Oruç tutanlar ve tutamayan kişiler de, özellikle Şeker Bayramı'nda beslenmelerine çok dikkat etmeliler. Bu dönemi tatil yaparak geçirenler, tercih ettikleri otellerde açık büfenin azizliğine uğramamak adına, bilinçli davranmalılar.
Evlerinde vakit geçirecek ve eş dost, akraba ziyaretlerinde bulunacaklar için durum daha da tehlikeli olabilir. Çünkü ikram edilecek şekerlemeler, çikolatalar ve özellikle şerbetli tatlılar vücut için büyük zarar oluşturur.
Özellikle Ramazan ayı boyunca oruç tutanlar, bir ay süre ile metabolizmalarını farklı bir beslenme düzenine alıştırdıkları ve çoğu besinden uzak durdukları için Ramazan ayının sona ermesi ile fazla özgür davranmamalı ve mide, sindirim sistemi ve metabolizmalarına ağır gelecek davranışlardan kaçınmalıdırlar.
Yapılacak en doğru davranış, 2-3 saat ara ile küçük öğünler şeklinde, mideyi yormadan, vücudu sık beslenmeye yavaş yavaş alıştırmaktır. Birden şekerli, hamur işi gıdalara yüklenilmemelidir.
Aksi takdirde kan şekerinde aşırı dengesizlikler olabilir. Ayrıca aşırı yağlı ya da fazla proteinli yemek de, mideyi fazlasıyla yorabilir. Çünkü Ramazan'da bir ay boyunca 16 saat dinlenen mide, birden üç saat ara ile alınan sindirimi zor besinlere karşı dirençli olabilir.
YAĞ YERİNE CEVİZ
Ramazan'dan sonra kahvaltı öğünü özellikle atlanmamalıdır. Zengin sabah kahvaltılarında, tam tahıllı ürünlere yer vermeli, kalsiyum ve protein kaynakları olan; yumurta veya peynir muhakkak bulunmalıdır. Yağ kaynağı olarak 1-2 ceviz ya da 3-4 zeytin ve lifli gıdalardan C vitamini kaynağı sebzeler tüketilmelidir.
Öğle yemeklerini ise hafif bir kase çorba ya da salata ile geçirerek, akşam yemeklerinde ızgara ile beraber sadece salata tüketilebilir.
Sebze yemekleri ile beraber yoğurt tüketerek de günlerini tamamlayabilirler. Ayrıca gün içinde yapılacak iki ara öğün de birer porsiyon meyve tüketilerek de gereken vitaminler ve lifli besinler vücuda alınmış olur.