35 yaş üzeri doğum yapanlarda meme kanseri riskinin yüzde 30 daha fazla olduğunu belirten Eren, anne ve kız kardeşte meme kanseri olma riski belirgin olarak artarken, radyoterapi yapılan kadınlarda da risk oranının yüksek olduğunu söyledi. Eren, meme kanserlerinin yüzde 10da genetik bulgular olduğunu ifade ederek, fazla alkol tüketimi, yağ içeriği yüksek yiyeceklerin uzun süreli tüketiminin de meme kanseri riskini arttırdığı uyarısında bulundu.
Meme kanserinde kişinin kendi kendine uygulayacağı tedavinin önemli olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Halil İbrahim Eren, 20 yaşından itibaren kadınların adet kanamasının 7. ve 10. günlerinde kendi kendini muayeneye başlamasını önerdi. Eren, "Hekim muayenesi, 40 yaşında kadar ortalama 3 yılda bir yapılmalı. 40 yaşından sonra muayenenin yılda bire indirilip, mamografiye başlanması gerekir" diye konuştu.
Mamografinin, 40 yaşından sonra risk faktörlerine bakılarak, yılda bir veya 2 yılda bir olarak yapılması gerektiğinin altını çizen Eren, bunun 50 yaşından sonra da yine yılda bir kez yapılması gerektiğini anlattı. Ultrasonografinin, mamografiye ek olarak yapılacağını ifade eden Eren, "Fibrokistik meme dokusu olan kadınların muayenesinde Axillanun(koltuk altı) incelenmesinde yararlı bir yöntem olduğu" ifadesini kullandı.