Türk Geriatri Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Dilek Aslan da Türkiye'de de yaşlı nüfusun her geçen gün arttığını belirterek, Türkiye'de 1990 yılında her bin kişiden 43'ünün 65 yaş üzerinde iken 1997'de 60'a ve 2010'da 110'a çıktığını söyledi.
Aslan, yaşlı sağlığının korunması için düşmelerin önlenmesi, bedensel etkinliğin artırılması, hastalıkların önlenmesi, yaralanmaların azalması, ruhsal, sosyal, bilişsel, cinsel sağlığın korunması, grip aşısının yapılması, evde bakım hizmetlerinin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Sağlık Bakanlığı Dr. Sami Ulus Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Klinik Şefi ve Türk Geriatri Derneği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ali Kutsal, ortalama yaşam süresinin uzamasıyla birlikte kalp damar hastalıklarının da görülme sıklığının arttığına dikkati çekti.
Yaşlılarda sıklıkla kalp damar hastalığı ile beyin damar hastalığının birlikte görüldüğünü ifade eden Kutsal, "Kalp hastalıkları, özellikle en sık görülen koroner kalp hastalığı, geniş ölçüde yaşa ve cinsiyete bağlıdır. İlerleyen her on yaş hastalığa yakalanma riskini takriben 2 kat artırır. Erkeklerde kadınlardan yaklaşık 7 yaş erken başlar ve daha sık gelişir" diye konuştu.
Gazi Üniversitesi (GÜ) Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutay Biberoğlu da kadınların erkeklerden ortalama 7 yıl daha uzun yaşadığını belirterek, bu sürecin işlevsel olarak sağlıklı yaşanması, hastalıklar ortaya çıkmadan, koruyucu hekimlik hizmetlerinin gençlik yıllarından başlanarak sağlanması gerektirdiğini bildirdi.
"Kadınların ölüm nedenlerine bakıldığında, kalp ve damar hastalıkları açık ara ile önde gitmektedir" diyen Biberoğlu, "Kalp ve damar hastalıklarına bağlı ölümler hızla azalırken kadınlarda oranlar sabit olarak devam etmektedir" dedi.
Türk Geriatri Derneği Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Sedat Boyacıoğlu yaşlılarda görülen sindirim sistemi hastalıkları hakkında bilgi vererek, yaşlılıkla birlikte en sık reflü, yemek borusu ve kalın bağırsak kanseri ve ülserin yer aldığını, ayrıca ince ve kalın bağırsakta sıkıntılarla karşılaşılabildiğini, kabızlığın ciddi bir sorun olduğunu kaydetti.