Bu yıl 49'uncu kez düzenlenen Ulusal Nöroloji Kongresi geçtiğimiz hafta Antalya'da gerçekleşti. Kongrenin ana temasının 'ağrı' olarak belirlendiğini belirten Türk Nöroloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anadilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Tan, 2014 yılının '2014 Avrupa Beyin Yılı' olacağını söyledi. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Bölümü'nden Türk Nöroloji Derneği Algoloji Çalışma Grubu Moderatörü Doç. Dr. Levent Ertuğrul İnan ise ağrı ile ilgili sorularımızı yanıtladı...
Ağrısız yaşam mümkün mü? Bu nasıl olabilir?
Ağrının çok çeşitli tipleri bulunuyor. Bunların hepsinde farklı tedavi yöntemleri uygulanıyor. Modern tıbbın sağladığı imkanlarla ağrıyı azaltmak mümkün oluyor ve yaşam kalitesi artırılıyor.
İLAÇ AĞRIYI MASKELEYEBİLİR
Neden yıllardır hep aynı ağrı kesicileri içiyoruz?
Ağrı kesiciler; aspirin benzeri ağrı kesiciler, morfin benzeri olanlar, nöropatik ağrıda kullanılan antiepileptik ve antidepresanlar gibi alt tipleri içerir. Bu ağrı kesiciler arasında özellikle nöropatik ağrı için kullanılan ilaçlarda gelişmeler oldu.
Ağrı kesiciyi; ağrı başlamadan önce mi, hisseder hissetmez mi almalıyız?
Sürekli kullanılan ağrı kesiciler, ağrıyı artırır. Migren gibi ağrılarda; ağrı başlar başlamaz ilaç alınırsa etkinliği artar. Akut apandisit gibi ağrılı durumlarda ağrı kesici kullanmak ise olayı maskeler.
Her gün ağrı kesici içenler var. Ağrı kesiciler bağımlılık yapar mı?
İçeriğinde kafein, barbitürat ve morfin benzeri maddeler bulunan ağrı kesiciler, bağımlılık yapabilir.
Çeşitli hastalıklar için çeşit çeşit antibiyotikler varken neden ağrı kesiciler tek tip?
Ağrı mekanizmaları farklıdır ama ağrı tiplerinde benzerlik olduğunda aynı ilaçlar kullanılabilir. Ancak bazı özel ağrı tipleri için geliştirilmiş ilaçlar başka bir ağrıyı geçiremez.
Kimler ağrı kesici kullanırken dikkatli olmalı?
Hamilelerin, emzirenlerin, çocukların, yaşlıların ve başka ilaç kullananların dikkatli olması gerekiyor.
BUNLARA DİKKAT!
Ağrı önemli bir alarmdır; vücutta ters giden bir şey olduğunu gösterir.
Ağrıdan korkmayın ama ağrının bir alarm olduğunu bilin ve bir hekime danışın.
Ağrınızı tanıyın; yanma, batma, elektriklenme, kaşınma...
Her ağrı, ağrı kesici ile geçmez
Ağrı zili çaldığında vakit kaybetmeden doktora gidin.
HER 4 DAKİKADA BİR KİŞİ HAYATINI KAYBEDİYOR
Türk
Nöroloji Derneği İkinci Başkanı ve Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şerefnur Öztürk, ağrıyla ilgili şunları söyledi:
Dünyada her 40 saniyede bir kişi inme geçiriyor; her dört dakikada bir kişi de inme nedeniyle hayatını kaybediyor. Türkiye'deki rakamlar da bu orantıya benzer durumda.
İnme yaygın bir hastalık; ölüm nedenleri arasında ikinci, engelli bırakmada ise birinci sırada.
İnme geçiren bir kişinin kısa sürede hastaneye başvurması, kurtulma şansını artırır.
İnmeye neden olan etkenlerin başında hipertansiyon, tuz tüketimi, yeterli egzersiz yapmama, sigara ve alkol kullanımı geliyor.
İnmeye karşı insanların sağlıklı yaşamı benimsemeleri gerekiyor.
Ayrıca düzenli egzersiz yapmaları, sebze ve meyveyi çok tüketmeleri lazım.
SU DÖKMEK YANLIŞ
Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur; bunun için önce yaşam kalitesine dikkat edilmeli.
İnme gençlerde de görülüyor. Yanlış beslenme ve hareketsizlik gibi etkenler; inme riskini tetikler.
İnme geçiren kişiye soğuk su dökmek ve soğan, limon ya da kolonya koklatmak doğru değildir.
KÖK HÜCRE İLE TEDAVİ SÖZ KONUSU DEĞİL
Kök hücre çalışmalarına bir anlam yüklemek yanlış olur. Henüz nöronun kök hücresini bulamadık. Bunları bulacağız ki, tamir işlemini başlatalım.
Kök hücre çalışmaları yapılıyor ama bunlar, deneysel klinik çalışmalar. Bunlar dışında hastalara sunabileceğimiz tıbbi alternatif değiller.
Kök hücre tedavisi diye gittiğiniz doktora para vermeyin. Ancak bu bir çalışma olabilir. Şu an da resmi olarak böyle bir tedavi söz konusu değil.
YARIN: tuz kısıtlaması işe yaradı mı?
