Şencan, organ bağışının ölümü soluyan bir kişi için yaşam şansı anlamına geldiğini belirterek, birçok kişinin zamanında organ bulunamadığı için hayatını kaybettiğini söyledi.
Bakanlığın Türkiye organ Doku Bilgi Sistemi'ne (TODS) kayıtlı, 21 bin 39 böbrek, 2 bin 86 karaciğer, 431 kalp, 242 pankreas, 41 akciğer, 3 kalp kapakçığı olmak üzere toplam 23 bin 842 hastanın yaşayabilmesi için organ beklediğini ifade eden Şencan, 2013'te 2 bin 891 kornea nakli yapıldığını ve bunlardan 560 korneanın yurt dışından temin edildiğini dile getirdi. Şencan, 2013'te toplam 4 bin 293 hastaya organ nakli gerçekleştirildiğini ve bunların 3 bin 318'inin canlı vericiden temin edildiğini anlattı.
Şencan, 2013 itibariyle diyaliz tedavisi gören hasta sayısının 56 bin 205 olduğunu ve aynı yıl 2 bin 943 böbrek nakli yapıldığını belirterek, "Türkiye, Amerika ve Fransa'dan sonra en fazla nakil yapılan 3. ülkedir. İngiltere ve Almanya'dan daha fazla nakil yapılmış olup, nakil olan hastalarımızın bir yıllık sağ kalım oranı yüzde 96'dır. Bu oran, Amerika'da yüzde 97, İspanya'da yüzde 96, ingiltere'de yüzde 95, Fransa'da yüzde 93 ve diğer gelişmiş ülkelerde daha düşüktür" diye konuştu.
Geçen yıl için gerçekleştirilen karaciğer nakli sayısının ise bin 248 olduğunu ifade eden Şencan, bu rakamlar ile "Türkiye'nin Amerika, Fransa, Almanya ve İspanya'dan sonra 5. sırada yer aldığını" bildirdi.
Şencan, Türkiye'nin organ nakli faaliyetleri için yeterli donanıma, deneyimli nakil ekiplerine ve nakil merkezlerine sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"En önemli sorunumuz ise kadavra bağış oranlarındaki yetersizliktir. 2002 yılına oranla on kattan fazla artış gösteren beyin ölümü tespit sayısı, 2013 yılı sonunda bin 700'e ulaşmıştır. Ancak tüm bu çalışmalara rağmen, organ bağışı oranlarında henüz istenilen düzeylere ulaşılamamıştır. Avrupa'da yüzde 75 olan aile bağış oranı ne yazık ki ülkemizde yüzde 22 seviyesindedir.
Bugün ülkemizde 23 bin 842 kişi bekleme listesinde organ beklemekte iken, kadavra organ bağışındaki yetersizlik nedeniyle sadece 2013 yılında bin 859 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir."
Yapılan araştırmalarda, vatandaşların organ bağışına uzak durmasındaki en önemli sebeplerden birisinin "dini nedenler" olarak öne sürüldüğünü ifade eden Şencan, bu konudaki yanlış inanışların gözden geçirilmesinin ve konunun ilgililerle masaya yatırılarak tartışılmasının zaruri olduğunu söyledi.
Şencan, organ bağışında farkındalığın artırılması ve doğru bilginin herkese ulaştırılması için her kesimden kişiye sorumluluk düştüğünü belirterek, her bağışın yeni bir hayat olduğunun unutulmaması gerektiğini bildirdi.
