Son dönemlerin maça belki de en iyi başlangıcını yapan Fenerbahçe, ardı ardına pozisyonları üretirken maçın 15.dakikasından itibaren Elazıgspor saha da dengeyi sağladı. Maçın ilk çeyreğinde gerçekten sağlı sollu ataklar ile her an golü bulacağını düşündürten Fenerbahçe , ki bunda rakibin de çok geniş alan bırakarak Fenerbahçeli oyunculara çok uzak oynamaları etken oldu,15.dakikadan sonra saha da joking yapan Baroni'si ile gitgide oyunda rakibinin dengeyi kurmasına izin verdi. İlk yarıda gerek mücadele gücü ve gerekse vurdumduymaz görüntüsü ile Baroni hiç de tecrübesine yakışmayan bir oyun sergiledi. Fenerbahçe'nin atağa çıkarken bile ormanda sağlıklı yaşam koşusuna çıkmış gibi bir tempo ile hücumlara kerhen katılan görüntüsü ile bence neden Salih takımda değil dedirtiyordu. Eger bu şekli ile sahada bulunacak ise gerçekten genç takımdan herhangi bir oyuncunun onun yerine oynamaması bana üzüntü verir. En azından bir genç hata bile yapsa tecrübe kazanıyor diye düşünürüm. Ama milyonları alan bir oyuncunun vurdum duymaz şekilde sahada yer alması kabul edilebilir değil. Sahada son pasları bir türlü beceremeyen, pasın şiddetini ve yönünü bile doğru tercih edemeyen Fenerbahçe ilk yarının son çeyreğinde , rakibe ihtiyacım yok ben gol de yerim, puan da kaybederim diyordu.
Hüseyin Göçek'in ilk yarıda Fenerbahçe kontratağında Alper e yapılan pozisyonu da iyi süzemediği hafızalarımızda kaldı. Aynı pozisyonda Baronni'nin topa basamaması akıllarda kalırken , İlk yarı sonunda Elazığsporlu Onur'un topa nasıl basılarak sonuca gidileceğini göstermesi de sanırım nazire oluşturdu.Takım ikinci yarıya çıkmadan umarım Ersun hoca artık doğru tercihleri yapar umudu taşıyarak yazının bu bölümünü yazdım. Ama ikinci yarı başladığın da ilk yarının son 20 dakikasında ki oyundan kimsenin ders almadığı ortada idi ve aynı şekilde ne pas, ne sut, ne yaratıcı bir düşünce..sahada var olan tek şey Fenerbahçe açısından organizasyonsuzluk ve acemi takım görüntüsü idi. Ve sonunda oyuna hiçbir katkısı olmayan Baroni hakemin biraz da agır kararı ile yerdeki bir posizyon da oyundan atıldı. Burada karşılıklı sarı kart ile devam edebilecek bir pozisyon, Fenerbahçenin 10 kişi kalmasına sebep oldu.
Oyundan atılan Baroni'nin katkısının eksikliği ise maalesef biz izleyenler açısından hissedilmedi. Bundan sonrası ise tamamıyla kalitesi çok düşük ama özellikle son bölümü heyecanlı bir maç izlettirdi bizlere. Fenerbahçe Mehmet Topal ile golü buldu, sonrasında her iki kalede yaşanan karamboller ile maç sona erdi.
Rakipleri ile olan puan avantajını hızla kaybeden Fenerbahçe, bana rakibe gerek yok, ben kendi kendimi imha ediyorum mesajı ile bu maçı da tamamladı.
Bu arada Okan Buruk liderliğinde mücadele eden, ligde son dönemlerde aldığı başarılı sonuçlar ile yukarı tırmanan Elazıgsporlu oyuncuları tebrik etmek gerekir. Onlar verebileceklerinin maksimumunu vermeye çalışırken, maalesef bu akşamki Fenerbahçe için aynı şeyleri söylemek mümkün değil. Ersun hocanın bir an evel bu takıma ruhu ile mücadele edecek , kalite katabilecek isimleri dahil etmesi ve saha da joking yapanlara yer vermemesi temennimiz.
Ersun hocanın bir an evel forma girmesini tüm Fenerbahçeliler olarak temenni ederiz, yoksa çok geç olacak…
