Galatasaray'daki görevinden geçen sezonun sonunda ayrılan Tugay Kerimoğlu, hayatını Londra'da sürdürürken, gelecek planlarını da yapmaya başladı.
Tugay Kerimoğlu, Galatasaray'ın Arsenal ile deplasmanda yapacağı Şampiyonlar Ligi maçı öncesinde İngiliz basınına konuştu ve birçok yorumda bulundu.
Artık yardımcı antrenör olarak çalışmayacağından emin olduğunu vurgulayan Tugay, "Stres fark etmez, bu futbolun bir parçası. Eğer başarılı olacaksınız, yüzleşmek gerektiğini öğrendim. Teknik direktörlerimi dinledim ve hepsinden bir şeyler edindim. Mark Hughes, Graeme Souness, Fatih Terim, hepsinin yaklaşımları farklıydı ancak hepsi bu noktaya geliyor. 8 ay boyunca Roberto Mancini ile çalıştım. Sezon sonunda takım oturmuş ve iyi gözüküyordu ancak ne olacağını asla bilemezsiniz. Kulübün sabrı yok. Türkiye'de, her sene şampiyonluğu kazanmak zorundasınız. Başarının tek ölçüsü bu. İngiltere'de ise durum, daha çok teknik direktörün düşündüğü; felsefesi ile alakalı. Blackburn'deyken bir sezonda evimizde 10 maç kaybettiğimizi hatırlıyorum, menajerin kovulmasını isteyen kimse olmamıştı. Türkiye'de, her şey skorbordla alakalı. Bu kültürel bir şey, Türkiye'de kalbimizle düşünüyoruz" dedi.
Galatasaray'ın eski teknik direktörü Graeme Souness'ın Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nıun ortasına Galatasaray bayrağı dikmesi hakkında da konuşan Tugay Kerimoğlu, "Derbinin ne anlama geldiğini biliyordu. Dünyanın en büyük derbilerinden birisi ve stat kapılarında durmuyor. Aklından neler geçtiğini bilmiyorum ancak artık kulüp tarihinin bir parçası. Türkiye'de kaybetmeye tahammül edemiyoruz. Bazenler işler yanlış gidebiliyor çünkü çok fazla tutku var" diye konuştu.
2010 yılında yıkılan Ali Sami Yen Stadı'nın "özel" olduğunu kaydeden Tugay, Türk Telekom Arena Stadı ile ilgili de, "Herhangi bir yerden tamamen farklı bir atmosfer var. Yeni stat Emirates'e benziyor ancak taraftarlar aynı ve her zaman olduğu gibi takımlarının arkasında duruyor" dedi.
Tugay Kerimoğlu, Blackburn'deki kariyeri ile ilgili şöyle konuştu: "Blackburn'e geldiğim zaman, Souness bana basit oynamamı ve herkesin koşmasını sağlamamı söyledi. Belki de bu nedenle bu kadar uzun kaldım fakat teknik direktör olmak her zaman hedeflerimden biriydi"
(Ajansspor)
