Yargıtay kararını verdikten sonra süreç başka türlü işliyor. Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe camiası karar tepkisini net biçimde ortaya koydu. Ancak bu dosyayı hazırlayanlar ve yönlendirenler hakkındaki kuşkular, Yargıtay'ın kararını uygulamadan maalesef kaldırmayacak.
Aziz Yıldırım da bunun farkında. Bu nedenle Divan Kurulu'nda gelecek günler için iki cümle kurdu. "Burası vesayet sistemi ile yönetilmiyor. Bu nedenle seçimde taraf da olmayacağım, yönlendirme de yapmayacağım."
Şimdi iki cephesi var Fenerbahçe'nin. Bir tarafta yeniden yargılanma için gereken lobi çalışmalarını yapacaklar ve meclisi bu karar için zorlayacaklar. Ülke vicdanın rahat olmasının tek yoludur yeniden yargılanma. Özel Yetkili Mahkemeler ve bu savcıların dosyaları, deliller, isimsiz ihbar mektupları ve savunma haklarının tam verilmemesi nedeniyle şu anda tartışılıyor.
Aziz Yıldırım'ı yargılayan savcı da, soruşturmayı yürüten polis müdürü de şu anda görevlerinde yoklar, haklarında iddialar var.
Şike davasının, çete haline dönüşmesiyle birlikte onlarca kişi mağdur oldu. İtham edilenlerin kendilerini daha iyi ifade edecekleri, "suçsuzluğunu kanıtla" denmeyecek bir hukuk sistemi içinde yargılanmaları gerekiyor.
İkinci cephe bundan sonrası içindir. Potansiyel üç başkan adayını da son kongrede ateşe attı Aziz Yıldırım. Mehmet Ali Aydınlar'ı hiç olmadığı bir düzen içinde göstermeye çalıştı. Hulusi Belgü'yü söz vermesine rağmen, affettirmedi. Hamdi Akın'ı da hainlikle suçladı. Kendi tapelerinin hukuksuz olduğunu iddia ederken, benzer tapelerden fikir üretti.
FAZLA SEÇENEK KALMADI
Ve bugün kulübün önünde dağlar dururken, bir yıllığına gelmesi gereken bir çözüm yönetimi gerekiyor. Bu yönetimin hem maddi olarak güçlü olması şart hem de hukuksal mücadeleyi sürdürecek saygınlığı da taşımalı.Konjektür henüz oluşmadı. Yargıtay'a rağmen, Aziz Yıldırım yönetimine kongre kararı aldırmadı. Kulübün vakit kaybetmesine göz yumdu. Bunda, şubat ayına girilmesiyle en uzun süre başkanlık yapacak kişi olmasının da rolü olabilir. Geçen vakit yeni adaylar yerine, mevcut yönetimin devamını veya içinden bir başkan çıkarmasını zorunlu kılacaktır.
Yani seçime karışılmıyor ama seçenek de bırakılmıyor. Bu nedenle Mahmut Uslu gelecek aylarda en güçlü isim olarak önümüze gelecektir. Dinamikler içinde de doğruya en yakın olanıdır.
DAVALAR-YORUMLAR
Benim uzmanlık alanım değil, o yüzden yorum yapmadan yazacağım. Aziz Yıldırım Atatürkçü oldukları için bu operasyonun yapıldığını söyledi. Aynı kişilerin Ergenekon, balyoz davalarında da etkin olduklarını işaret etti ve Başbakan'ın ağzından "kumpas" kelimesini delil olarak kullandı. Ergenekon Davası başladıktan sonra, Etiler'deki bir çorbacının açılışına, Savcı Zekeriya Öz ile birlikte gelen, "Naber lan Arda" diyen Aziz Yıldırım'dı. Yine bu davaların savcıları ile Dereağzı'nda maç yapan Şekip Mosturoğlu, kenardan seyreden de Aziz Yıldırım'dı.
