Emre Belözoğlu, Topuk Yaylası'na "incecik" geldi. Bir hafta özel bir merkezde "kür" yapıp fazla kilolarını verdi.
Bekir İrtegün, İngiltere'ye gidip, bir ailenin yanında yaşadı. İngilizcesini geliştirmek için, aradaki zamanı değerlendirmiş, kendine yatırım yapmıştı. Caner Erkin, arada verilen antrenman programını doğru uygulamak için cebinden para ödeyerek bir kondisyoner tutup fizik olarak hazır geldi. Michal Kadlec, sanki lig devam ediyormuşçasına antrenmanlarını sürdürüp 12 günlük kamp istatistiklerinde açık ara önde, birinci olarak yer aldı.
Örnekler duyduklarımız, elbette başkaları da vardır. Bu oyuncuların tecrübeleri, hayattan aldıkları dersler ve mesleklerine saygılarını vurgulamak istedim. Tatillerini, "tatil" gibi yaşayan genç oyuncuların, aslında geleceklerini tatile çıkardıklarını fark etmeleri için.
Roma Salih'i istiyordu, Ersun Yanal oynatmıyordu. Sizce yukarıda yazdıklarımızın, Salih'in planlarında neredeyse yer almaması bunun nedeni midir?