Fenerbahçe sezon başından beri emin adımlarla bir bilinmeyene doğru ilerliyor. Aslında bir bilinmeyenin ne olduğu herkes tarafından biliniyor ama telaffuz edilemiyordu. Diğer bir deyimle, şimdiye kadar söylenmeyen bir hedef artık bugünden itibaren rahatlıkla söylenebilir; O da pek tabii ki UEFA finali.
Fenerbahçe için yarı final bugün itibariyle yüzde 80-90 civarı. Üstelik İtalya'daki rövanş seyircisiz oynanacak. Hep dedik, 'Lazio Fenerbahçe'den çok daha iyi bir takım değil' ve dün gece F.Bahçe diri, koşan, çok iyi mücadele eden bir İtalyan takımına karşı nasıl oynaması gerekiyorsa öyle oynadı. Maç 0-0 da bitebilirdi. Şayet direkler izin verse 4-0 da. Ama bu F.Bahçe'nin dün gece ortaya koyduğu çok iyi futbolu değiştirmez.

HAK EDEN KAZANDI
Raul Meireles, Türkiye'ye geldiğinden beri en iyi maçını oynadı. Cristian da zaten böyle maçlarda hep iyi oynuyor. Üstelik Fenerbahçe, çok iyi kontratağa çıkan Lazio'ya da tek bir gol pozisyonu vermedi. Skorda rakibin ikinci yarı 10 kişi oynamasının etkisi olabilir ama F.Bahçe'nin attığı goller dışında direk içlerinden dönen iki topu var. Kaçırdığı goller, attığı şutlar var. Yani maçın hakkı kesinlikle F.Bahçe'nindi ve hak eden kazandı.
Artık bugünden itibaren Türk futbolu adına Fenerbahçe'ye çok önemli bir görev düşüyor. Önce Roma'daki rövanşı kazasız belasız geçmeleri lazım. Bence geçerler mi? Geçerler. Yarı finalde de rakip kim olursa olsun F.Bahçe'den çok daha iyi bir takım olmayacak ve F.Bahçe'nin bu sene Mayıs ayında tarih yazmasına ancak şanssızlık engel olabilir.

ÇATIR ÇATIR YÖNETTİ
İskoç hakem, fevkalade iyi bir maç yönetti. Deplasman takımını hiç ezdirmedi. İki sarı karttan dolayı Lazio'lu oyuncuya verdiği kırmızı kart doğru. Penaltı tartışılabilir ama Lazio sol bekinin hava topunda sağ kolu açık ve temas var. Sonuç olarak İskoç hakem dün gece çatır çatır maçın nasıl yönetileceğini herkese göstermiştir sanırım.