Temposuz ve kale önü tehlikelerinin olmadığı bir ilk yarı... Orta saha mücadelesi, her iki takımdan da atak girişimi yok. Ofansif anlamda üretkenlikten çok uzakta görüntü verdiler. Yana ve geriye yapılan anlamsız paslar, öne oynama düşüncesi olmayan oyuncuların çokluğu, maçın kısır görüntülerle oluşmasında en büyük etkendi. Kayserispor'da ataklara yön veren Mouche'nin oynamayışı büyük dezavantajdı.
Bir de savunmanın sol kenar oyuncusu Eren'i düşündüğümüzde Kayserispor'un en zayıf yönü savunmanın sol kenarıydı.
Fakat Trabzon bir türlü rakibin bu zaafından yararlanmayı düşünmedi. Serkan ve Olcan'ın ilk yarıda bu kenardan geliştirdikleri bir atak bile yok. Orta sahada Zokora ayrı bir alem. Olması gereken hiçbir yerde yok! Top ayağına geldiği zaman yana vermek dışında herhangi bir üretkenliği yok. Aykut ise ilk yarıda bir iki kez öne çıktı fakat o da çok fazla pas hatası yaptı. Trabzonspor'un ataklarına yön veren Adrian ise isteksiz ve sorumluluk almaktan uzaktı.

GİRDİ VE OYUNU DEĞİŞTİRDİ
İkinci yarıda oyunun şekli Kayserispor'da Biseswar girdikten sonra değişti. Kenardan gelen bir oyuncunun maçı nasıl değiştirdiğinin en önemli örneğiydi. Önce Bobo'nun getirdiği topta takımını 1-0 öne geçirdi, sonra ise Bobo'ya 'al da at' diye mükemmel bir gol pası verdi.
Trabzonspor'un yediği iki golde savunmasının hızlı ataklarda çok büyük yetersizliği öne çıktı. Tolunay Kafkas ikinci yarıda tüm hücum kozlarını sahaya sürdü fakat her zaman belirttiğimiz gibi çok hücumcu ile sahada yer almak demek bu oyuncular arasında belirli bir uyum yoksa sonuca katkı yapamaz. Aynen dün olduğu gibi. Trabzonspor Olcan'ın attığı golle biraz ümitlense de sonucu değiştiremedi. Artık Trabzonspor'un önünde çok kötü geçen bir sezon sonrasında Avrupa'ya gitme yolunda büyük bir şans var. Çarşamba günü kendi sahasında karşılaşacağı Sivasspor maçında istediği sonucu mutlak almak zorundalar. Eğer finale çıkma başarısı gösterip kupayı almaları durumunda bir nebze olsun bu kötü geçen sezonu taraftarlarına unutturabilirler.