Puan kaybına tahammülü kalmayan F.Bahçe maça takım halinde kazanma arzusu içinde ve de disiplinli başladı. Ancak bana göre yapıları itibariyle Sow, Kuyt ve Webo forvetleriyle F.Bahçe'nin kanatları kullanması ve organize ataklarla pozisyon bulması mümkün değil. Ama Mersin İdmanyurdu'nun oyun planı F.Bahçe'ye ters gelecek tipte değildi. F.Bahçe'nin oyununu bozmak için orta sahasına etkili pres yapıp geride de iyi yerleşimli alan daraltan savunma kurgusu uygulamak gerekirdi. Ancak, Mersin'in orta sahasında ikili mücadelelerde bir tek dirençli isim dahi yoktu. Gerideki yerleşim planları da olumlu değildi. F.Bahçe istediği saha içi ortamı bulmasına ve hırslı futboluna rağmen ilk yarıda hazırlanmış tek pozisyon dahi bulamadı. Bu devrede gole yakın pozisyonlar kaleci David Bicik, başarıyla kurtardığı Emre ile Sow'un şutlarıydı. 45'inci dakikadaki maçın tek golü de yine Emre'nin şutu sonrası dönen topta geldi. İkinci yarıda artık bütün saha için dengeleri F.Bahçe lehineydi. Mersin İdmanyurdu sürekli top kaybediyor, geride de büyük geniş alanlar bırakıyordu. Buna rağmen F.Bahçe işi garantiye alacak 2'nci golü bulamadı. Bunun da nedenleri çok basitti. Kuyt formsuz, ayrıca 3 forvet arasında hiçbir uyum yoktu. F.Bahçe açısından bu devredeki tek önemli artı rakibe tek pozisyon dahi verilmeyişiydi. Maçın F.Bahçe açısında kırılma anları ilk devrenin 30 ila 40'ncı dakikaları arasında rakibin geliştirdiği tehlikeli ataklarda skor dezavantajına düşmemek ve devrenin sonunda kazanılan golle soyunma odasına gitmekti.

Maçın adamı Emre Belözoğlu
Dün sahanın en iyi oyuncusu Emre Belözoğlu idi. Ayrıca ikinci başarılı isim de Mersin İdmanyurdu'nun kalecisi David Bicik'ti. İki müthiş kurtarış yaptı. Yediği golde Emre'nin müthiş şutunu bu kadar karşılayabildi. Arkaşı Webo'yu önleyemedi. F.Bahçe'nin son zamanlarda en çok eleştirilen oyunculardan iki stoper Bekir ve Egemen ise hatasız oynadılar.