Türkiye'nin en önemli akarsularından Fırat havzasında yapılması öngörülen "nehir turizmi" planıyla Güneydoğu'nun turizmde cazibe merkezi haline getirilmesi hedefleniyor.
Barındırdığı potansiyelle her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'yi nehir turizmiyle tanıştıracak. İl Kültür ve
Turizm Müdürlüğü öncülüğünde hazırlanan plan kapsamında Fırat havzası ve Atatürk Barajı kullanılarak Zeugma Antik Kenti'nden Şanlıurfa ve Adıyaman'daki Nemrut Dağı'na nehir üzerinden ulaşım sağlanabilecek. Ayrıca, bu güzergahta turistler için tur düzenlenecek.
İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Mehmet Aykanat, yaptığı açıklamada hayata geçirilmesi planlanan projenin ülke turizmine ve ekonomisine önemli katkı sağlayacağına inandığını söyledi. Güneydoğu'yu kültür ve turizmde cazibe merkezi haline getirmeyi amaçladıklarını dile getiren Aykanat, şunları kaydetti:
"Türkiye'de nehir turizmi yapan bölge yok, inşallah ilkini biz gerçekleştireceğiz. Bu projenin yapılmasını öngörüyoruz. Bu konuda çalışmalar var, ilgili kurumlarla görüşüyoruz. Bunlar bir anda tamamlanacak projeler değil, 3-5 yıla ihtiyaç var. Çünkü çalışmaya Şanlıurfa, Gaziantep ve Adıyaman başta olmak üzere bölgenin dahil edilmesi gerekiyor. Bölgesel yapılacak planlama Güneydoğu'yu turizm cennetine çevirir."
Aykanat, nehir turizmini ilk etapta yaklaşık 100 kilometrelik mesafede geliştirmeyi düşündüklerini dile getirdi. İkinci aşamada GAP bölgesini projeye alınmasını düşündüklerini anlatan Aykanat, "Dolayısıyla Gaziantep'in Nizip ilçesindeki Birecik Barajı'ndan gezi teknesine binen bir kişi Adıyaman'ın Kahta ilçesinde bulunan Nemrut dağının eteklerine kadar gidebilecek. Böylelikle Gaziantep'ten Nemrut' güzergahındaki tarihi mekanlar ve su altında kalan yaşam alanları görülebilecek" dedi.
Nehir turizmiyle başta Güneydoğu olmak üzere Türkiye'nin tanınacağını vurgulayan Aykanat, projenin istihdama ve ekonomiye katkı sağlayacağına dikkati çekti.
Nehir ticareti
Proje doğrultusunda nehir turizmine ticaretin de katabileceğini aktaran Aykanat, Roma İmparatorluğu döneminde Fırat havzasından Basra Körfezi
üzerinden küçük gemilerle ihracat yapıldığına dair bulgulara rastlanıldığını anımsattı.
Akarsu havzasının asırlar önce liman olarak kullanıldığını dile getiren Aykanat, Fırat Nehri'nin ticaret ve turizme müsait olduğunu sözlerine ekledi.