Kırkpınar yağlı güreşlerini izlemek üzere Edirne'deyiz. Sokaklar müsabakalara katılmak veya izlemek için gelenlerle dolu. 'Ağaların ağası Süleyman Demirel' tribününde alıyoruz soluğu ardından. İlk gün genç pehlivanların yarışı var. Genç dediysek lafın gelişi. Bunlar daha 'bebe' tabiri caizse... En küçüğü 5, en büyüğü 17 yaşında... Davullar nöbetleşe çalıp, yağcı ve bezciler zeytinyağı ile ayçiçek yağı karışık yağları çocuk pehlivanlara dağıtırken, bir de bakıyoruz çoğu ağlıyor küçük güreşçilerin. "Neden" diye soruyoruz, cevap hep aynı: "Hakkımızı yediler..." O 'pehlivanlardan' biri' de Mehmet... Hüngür hüngür ağlıyor. "Hayırdır" diyoruz. Dertlerini anlatmak için üzerimize çullanıyorlar. Mustafa Karakuş 45, rakibi 70 kiloymuş. Mustafa, "Arada bu kadar fark olmaz ki. Yere serdi beni hemen" diye dert yanıyor. Babası Mevlüt Karakaş da, "Her sene yapıyorlar bunu. Gruplara, yaşa göre olur ama boy ve kilo da önemlidir. Hiç dikkate almıyorlar. Çarşamba ve perşembe günü güya çocukları kapalı spor salonunda toplayıp boy ayrımı yaptılar" diyor.
BABALAR DA FARKSIZ
Asım Aydın da pehlivan babası. Duygulara tercüman oluyor adeta: "Normalde boy ve kilo dikkate alınır. 97 doğumlu çocukların bazıları 30, bazıları 45 kilo. Bunları eşleştirmek yanlış olur" Bir grup çocuk da babalarıyla hışımla geçip gidiyor yanımızdan hakem heyetine. Şikâyet edeceklermiş... Kısacası Kırkpınar'a bu yıl çocukların isyanı damgasını vurdu.
'EFSANE', SUMOCUYLA GÜREŞTİ
İki kez altın kemer kazanan "Efsane" lakaplı pehlivan Ahmet Taşçı ile Japonya'dan konuk olarak gelen sumoculardan biri gösteri amaçlı bir maç yaptı.