İstanbul
Metrosu'nun ve Beyoğlu'nun renkli simalarından biri tulumcu Bahrettin Pıçakçı... Pıçakçı, ticaret yaparken iflas etmiş ve çareyi, sokaklarda tulum çalmakta bulmuş. Hemşerisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın kendisine verdiği, "Tulum dersi ver" tavsiyesine kulak verdiğini anlatan Pıçakçı, "Kadir Başkan'ın dediğini yaptım. Şansım da, dünyam da değişti" diyor. Dağlarda babası ile çobanlık yaparken tulum üflemeye başlayan Artvinli Bahrettin Pıçakçı 1982'de İstanbul'a göç etmiş ve küçük atölyesinde sütlü tatlı üretmeye başlamış. Kısa sürede işlerini büyüten ve yanında 12 kişi çalıştırır hale gelen 3 çocuk babası Pıçakçı, 1995'te patlak veren ekonomik krize yenik düşmüş. Yapayalnız kalan Bahrettin Pıçakçı kendisini sokaklara atmış. İntihar etmeyi bile düşünmüş o sıkıntılı günlerde. Oğlu Emrah aklına gelince de kendini frenleyip vazgeçiyormuş. Taksicilik, muavinlik yapmış... Bir gün arkadaşının tavsiyesi üzerine emektar tulumuyla sokaklara çıkmış.
'AYIP' DİYE ÇEKİNMİŞ
İstiklal Caddesi'nde turlayan Pıçakçı, uzun süre "Ayıp" diye çekinerek tulumunu üflemeye cesaret edememiş. Ne zamanki yavaş yavaş üflediği tulumuyla kendine bir dinleyici kitlesi edinmeye başlamış, güveni de geri gelmiş. O gün bu gündür çalıyor tulumunu... Günde de 300 ile 700 lira kazanıyor. Vergi borçlarını ödeyip tulum sayesinde yeniden hayata tutunan Pıçakçı, Hüsnü Şenlendirici ve Volkan Konak ile de metroda tanıştığını anlatıyor. Pıçakçı çeşitli organizasyonlardan da tulum çalması için davet alıyor ve şu aralar Amerikalı genç bir kıza tulum dersi veriyor.