"Kisvesi altında" sözünü kullanarak cümleler kurarız ya... Kisve, kutsal Kâbe'yi kaplayan örtünün adıymış meğer. Bu örtü, kimseciklerin giremediği çok özel bir yerde, işi sadece her yıl yenilenen Kisve'yi dokumak olan bir fabrikada hazırlanıyor. Diyanet İşlerimiz aracı, ricacı oldu; Türk gazetecilerin fabrikayı ziyaretine özel izin çıkarttırdı. Tek şart "çekim yapılmayacak!" Bu şartı bizim genç meslektaşlara koşmak ne mümkün, içeri dalar dalmaz fotoğraf makineleri, kameralar, anonslar gırla gitti. "Dur yapma etme" diyene kadar; mesela atv'nin acar muhabiri Ahmet, usta kameramanı Cezmi'nin objektifine örtüye ilmek atarken poz bile verdi.
ÖRTÜ NİYE SİYAH?
Kâbe'yi örten Kisve dünyanın en pahalı örtüsü... Bizim eski parayla 8 trilyona yani 8 milyona denk düşen 20 milyon riyale mal oluyormuş. Yetkililere başka şeyler de sordum, şaşırtıcı yanıtlar aldım.
Bu koca fabrikada sadece Kisve diktiğiniz doğru mu?
- Evet, bu fabrika zaten bu iş için kuruldu. Dünyanın en yetenekli hattatları, dokuma ustaları, boyacıları senede 3 ay çalışır ve sadece Kisve örtüsünü hazırlar.
Neden bu kadar pahalı?
- Çünkü malzemeler çok kıymetli. Saf ipek kumaş üzerine, ortalama 120 kilo saf altın, 50 kilo gümüş, 670 kilo siyah gümüşe boyanmış örtü ilavesi kullanırız.
Ne kadar ki yüzölçümü?
- 658 metrekare. 14 metre uzunluğunda, 101 santimetre genişliğinde, 47 parçadan oluşur. Her yıl yenisi ile değiştiririz. Eski örtüyü müzede ziyarete açarız. Sonra da devletimiz kıymetli kişilere parça parça hediye eder.
Üzerindeki yazılar ne, onlar da değişir mi her yıl?
- Hayır, Jakar üslubu denen son derece zor hat sanatıyla yazılan bu yazılar 4 ayrı köşede hep aynı sözleri, İhlâs Suresi'ni tekrar eder. Kuşağın altındaki panellerde başka ayetler yazılır.
Örtü değiştirilirken biz de tanık olsak, belki çekim de yaparız?
- Bu mümkün değil. Çünkü değişim sırasında sadece yerli halktan insanlar orada olabilir. Hacılar ise aynı anda Arafat'ta toplanmış durumda olacak. Yani sizler aşağı indiğinizde yeni örtüyü göreceksiniz.
Son bir sorum var. Örtü neden siyah?
- Bir gelenek oldu bu. Çok evvelden arifeden bir gün önceki Terviye gününde kırmızı, Receb'in birinci gününde Kabatî denilen bir kumaşla, Ramazan'ın yirmi yedinci gününde ise beyaz bir kumaşla örterlermiş. Fatimîler zamanında beyaz kumaş serilirmiş. Abbasilerden Halife Nasır zamanında yeşile dönmüş. En sonunda siyah renkte karar kılınmış ve böyle devam ediyor.
