Almanya'nın Düsseldorf kentindeki Heinrich-Heine Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğrenim gören Angelika Janitzky, ilk stajını Karayip Adaları'ndaki Martinikue adasında yaptı. Stajını tamamlayan Jantizky, ikinci staj yeri olarak daha önce defalarca tatile geldiği Antalya'yı tercih etti. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde staj yaparken arkadaşları aracılığı ile tanıştığı meslektaşı Can Akyol'la evlenen Janitzky, Türk vatandaşı oldu.
Yüksek Öğretim Kurulu'nun denklik sınavını kazanan Janitzky, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde Çocuk Hastalıkları ve Dahiliye bölümlerinde görev yaptı. Antalya'da yaklaşık 10 ay süreyle 112 Acil Servis ambulansında doktor olarak çalışan Janitzky, tıpta uzmanlık sınavını kazanarak Acil Tıp Uzmanı olarak Atatürk Devlet Hastanesi'nde görev yapmaya başladı.
TUNCELİDE MECBURİ HİZMET YAPTI
Zorunlu hizmet kapsamında 2007 yılında Tunceli'ye atanan Janitzky, 8 ay süreyle Tunceli Devlet Hastanesi'nde çalıştı. Tunceli'de çok farklı duygular yaşadığını söyleyen Janitzky, bu bölgede görev yapmanın kendisini hiç endişelendirmediğini vurguladı.
Buradaki görevi sırasında Alman olduğunu öğrenen herkesin çok şaşırdığını belirten Janitzky, ''Tunceli'de görev yapılmaz diye bir şey yok. Orada insanlarla birlikte olmak, onları tanımak beni mutlu etti. Ancak eş durumu nedeniyle 8 ay sonra tayinim yeniden Antalya'ya çıktı'' dedi.
Tunceli'de insanlarla güzel bir iletişim kurduğunu söyleyen Janitzky, şöyle konuştu:
''Tunceli'ye tayinim çıktığında şu an 4 yaşında olan oğlum bebekti. Bir gün otomobilimi cadde kenarına park ettim. Elimdeki çöp poşetini otomobil içerisinde kokmaması için yeniden almak üzere otomobilimin altına koydum. Eşim ve oğlum ile yemek yerken bir hareketlenme olduğunu fark ettim. Özel giyimli bir bomba imha uzmanının arabama yaklaştığını gördüm. Önce çok korktum. Sonra bomba imha uzmanının o çöp poşetine yaklaştığını görünce bir yanlış anlaşılma olduğunu fark ettim. Polis ekiplerini uyarıp çöp poşetini yeniden arabama koydum. Bizim için ilginç bir anı oldu.''
''DENİZ OLMAYAN BİR YERDE YAŞAYAMAM''
Acil Tıp Uzmanlığını isteyerek seçtiğine dikkati çeken Janitzky, ''Acil servise günde 70'e yakın vaka geliyor. Hasta yakınları bize umutla bakıyor. Kalbi duran bir insanı hayata döndürmek beni çok mutlu ediyor. Bir hastayı yaşatmak beni aylarca motive ediyor. O mutluluğu yaşamak için buradayım. Hastalar bazen günler sonra gelip bizlere teşekkür ediyor. Bu hayatta yapılabilecek en güzel işlerden bir tanesi'' diye konuştu.
Acil serviste görev yaptığı sürede kendisini şaşırtan bir çok olayla karşılaştığını belirten Janitzky, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de bir çok insan ihmalden dolayı ölüyor. Örneğin kireç çözücü kimyasal sıvı veya tarım ilacı içerek zehirlenen çocuklar geliyor. Trafik kazalarına karışan otomobillerde bebek koltuğu olmadığı için çocuklar yaralanıyor. Bu tür ihmalleri anlamakta güçlük çekiyorum.''
Acil servise gelen hasta ya da yaralı yakınlarının kendisini görünce fısıldayarak konuşmalarını şahit olduğunu ve bu duruma çok sinirlendiğini belirten Janitzky, ''İnsanlar beni görünce fısıldayarak konuşması hoşuma gitmiyor. Ben Türkiye'de normal bir insan olarak yaşamak istiyorum. Alman bir kadının Türkiye'de doktorluk yaptığına inanmıyorlar'' dedi
Eşi Can Akyol ve 4 yaşındaki oğlu Milan Akyol ile Antalya'da mutlu bir hayat sürdürdüklerini kaydeden Janitzky, ''Antalya benim için çok özel bir yere sahip. Deniz olmayan bir yerde yaşayamam. Burada 12 ay denize giriyorum. Noel sabahında denize girmek harika bir duygu. Boş vakitlerimizde eşimle birlikte deniz kenarında piknik yapmayı çok seviyoruz'' diye konuştu.
Oğlu Milan Akyol'un Almanya-Türkiye A Milli karşılaşmalarında Türkiye'yi desteklediğini söyleyen Janitzky, ''Ben Almanya'yı, eşim ve oğlum ise Türkiye'yi destekliyor. Evde bu konuda çekişme yaşıyoruz'' dedi