Türkiye'de sinema biliminin yerleşmesinde önemli katkıları bulunan Nijat Ali Özön, kalp yetmezliğinden 14 Aralık'ta hayata veda ederken aklında bir tek şey vardı. Dedesi, Türkiye'nin ilk pilotu Fesa Erensev'in hayatını yazan Özön, yoğun bakımda yatarken kızına kitabı bitirdiğini ama yayınevleriyle görüşmeye fırsat bulamadığını söyledi. Bunu bir vasiyet olarak gören Alev Özön, babasını toprağa verdikten sonra kitabı bastırmaya hazırlanıyor. 25 Aralık 1927'de İstanbul'da doğmuştu Nijat Ali Özön...Yazın tarihçisi Mustafa Nihat Özön'ün oğlu, 1912'de Fransa'da uçuş eğitimini tamamlayarak Türk ordusunun 1 numaralı pilot brövesini alan pilot Fesa Evrensev'in torunuydu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi'nin Türk Dili ve Edebiyatı ile Kütüphanecilik bölümlerini bitirdikten sonra İstanbul'da Bir Yayınevi'nde çalışma hayatına başlamıştı. Yayım yaşamına sinema yazılarıyla başlayan Özön'ün ilk yazısı 1950 yılında Ankara'da yayımlanan Yağmur ve Toprak dergisinde çıkmıştı. O tarihten beri çeşitli gazete ve dergilerde sinema konusunda yüzlerce inceleme, araştırma, eleştirisi yayımlandı. Özön ayrıca, 1956'da aylık Sinema dergisini de yayımlamıştı.
SİNEMA SÖZLÜĞÜ YAZDI
Ansiklopedi, dil ve sözlük alanında da çalışmaları bulunan Özön, Türkiye'de sinemayı hemen her yönüyle ciddi olarak ele alıp sinemabilimin ülkemizde yerleşmesinde ilk emeği geçenlerdendi. 1956'da Sinema Sanatı kitabını, 1958'de Ansiklopedik Sinema Sözlüğü'nü, 1962'de Türk Sineması Tarihi'ni, 1968'de Türk Sineması Kronolojisi'ni yayımladı. Özön'ün kızı Doç. Dr. Alev Özön, kalp rahatsızlığı olan babasının son projesinden bahsetti: "Son birkaç ayda babamın kalp rahatsızlığı ilerlemişti. 10 Kasım'da hastaneye kaldırmıştık, o tarihten beri de hastanedeydi. Babam ölmeden önce birkaç kitap üzerine çalışıyordu. Onlardan biri de Türkiye'nin ilk pilotu olan dedesi Fesa Evrensev'in hayatıydı. Yoğun bakımda konuşmuştuk en son babamla. Yoğun bakımda yatarken ona kitabı tamamlayıp tamamlayamadığını sormuştum. Bana 'Tamamladım ama henüz kitapçılarla görüşemedim' demişti. Bu benim için bir vasiyettir. Bu kitabın okuyucuyla buluşmasını sağlayacağım."
GÜZEL TÜRKÇEYE ÖNEM VERİRDİ
Babasını 'soğukkanlı ve mantıklı bir insan' diye tanımlayan, bunu onun en saygı duyduğu yönü olduğunu söyleyen Alev Özön, duygularını ve babasının bilinmeyen yönlerini şöyle anlattı: "Çok düşkündük birbirimize. Bütün baba kızlar gibi belki de. Ben ve ağabeyim mesleklerimizi seçtiğimizde o hep arkamızda oldu ve bizi destekledi. Dil bilimci olduğu için sözlüklerine bizim mesleklerimizle ilgili terimleri de katmaya başladı. Bizim açımızdan da eğitimizde düşünce yapımımızda çok etkisi oldu. Ailemizde doğru düzgün konuşmak düzgün yazmak çok önemliydi. Babamın da büyükbabamın da bu konuda çok büyük duyarlığı vardı. Ben küçükken bir kez yanlışlıkla kelaynak kuşlarına 'kenaynak kuşu' dedim bununla yıllarca dalga geçti. Hep 'kenaynak' deyip güldük." Bir dönem Anadolu Ajansı Dış Haberler Şefi görevinde de bulunan Özön 1964'ten 1992'ye dek Fransa Büyükelçiliği'nin "Fransa'dan Haberler" adlı haftalık bültenini yayımlamıştı. 1978'den beri Basın Şeref Kartı taşıyan Özön, sinema dünyasında pek çok onur ödülü almıştı. 1996 martında 8. Ankara Uluslararası Film Festivali'nin Aziz Nesin Sinema Emek Ödülü'nü Giovanni Scognamillo ile paylaşmıştı. Özön, yarın İstanbul Galip Paşa Camisi'nde kılınacak öğle namazının ardından Nakkaştepe'deki aile mezarlığında toprağa verilecek.