Böbrek yetmezliğiyle doğdu, 8 yaşında annesinin böbreğiyle hayata tutunana kadar 50'den fazla ameliyat geçirdi. Ancak nakilden 3 ay sonra nadir görülen bir kanser türüne yakalandı. Bir yıl gibi bir sürede yılda kanseri de yendi ancak şimdi de annesinden nakledilen böbrek artık görevini yerine getirmiyor. İşte 'Mucize Çocuk' lakaplı Nisa'nın 12 yıllık yaşamının kısa bir özeti... Nisa Sızan, böbrek yetmezliği ile dünyaya geldi. Zaten zayıf olan bünyesi diyalizin etkisine dayanamadı. İşitme yetisini kaybedip epilepsi nöbetleri geçirmeye başladı. 8 yaşına gelene kadar 50'ye yakın ameliyat oldu. Yıllardır turizm sektöründe çalışan anne Hülya Türkan Sızan, işi gücü bırakıp kızıyla birlikte Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamaya başladı.
KANTİNDE İŞE BAŞLADI
Masraflar artıp sigortasızlık iyice bellerini bükmeye başlayınca genç kadın doktorların yardımıyla hastanenin kantininde çalışmaya başladı. Gündüzleri kızının yanında duruyor geceleri ise 3 kat aşağı inerek kantindeki görevinin başına geçiyordu. Anne-kız için hastane ve çalışanları, artık kendi aileleri gibi olmuştu. Durumu iyice ağırlaşan küçük kıza, 2007'de son çare olarak annesinin böbreği nakledildi. Yoğun bakımdan çıkmasına mucize gözüyle bakılan Nisa herkesi şaşırttı ve kısa sürede toparlandı. Fakat bu sevinç tablosu uzun sürmedi. Huysuzlaşan, vücudu morarıp kanamaları başlayan küçük kıza 2 ay teşhis konulamadı. En sonunda, ender görülen 'Kaposi sarkomu' adlı bir tür kan kanserine yakalandığı anlaşıldı. Vücudu, annesinin böbreğine tepki göstermesin diye bağışıklık baskılayıcı ilaçlar verilmiş ancak neticede nakil yapılan bazı hastalarda görülen bu kanser ortaya çıkmıştı.
DOĞUM GÜNÜ KANSER HABERİ
O günleri "Nisa'nın vücudunda her yer kanıyordu. Kanamalar yüzünden biyopsi bile yapılamıyordu" diye anlatıyor anne Hülya Türkan Sızan ve şöyle devam ediyor: "Teşhisi öğrendiğimiz gün Nisa'nın doğum günüydü. Ağlayan doktorumuzu bunu da atlatacağımızı söyleyerek teselli ettim." Kanser teşhisini alınca artık son noktaya geldiklerini düşündüğünü itiraf eden Hülya Sızan, "Küçücük kız vazgeçmiyor da sana ne oluyor" diye sormuş kendine ve mücadeleye geri dönmüş. Kemoterapi ilaçları almaya başlayan Nisa'nın en büyük korkusu ise kıvır kıvır saçlarını kaybetmekmiş. Ancak küçük kız ilaçlara hemen cevap verdi ve kanser geriledi. Yaklaşık 1 yıl içinde de kanseri yendi, kıvırcık saçlarını ise hiç kaybetmedi.
2 AYDIR DİYALİZE GİRİYOR
Tam herşey geride kaldı derken, mutluluk tablosu 4 yıllık bir aradan sonra yine bozuldu. Küçük Nisa'nın annesinden nakledilen böbrek iflas etmişti ve artık görevini yerine getirmiyordu. Eylül ayında hastaneye yatan Nisa, 3 ay hastanede kaldı. Son 2 aydır da yeniden diyalize giriyor. Anne Hülya Sızan ise, "Asla bir böbreğimi kaybettim diye pişman değilim. O zaman böbreğimi vererek kızıma 4 güzel yıl kazandırmış oldum. Onunla geçen her güne değer. Bu süre içinde Nisa da toparlandı, tosun gibi oldu. Şimdi diyaliz için çok daha güçlü" diyor.
Tek üzüntüsü, kısa kesilen saçları...
Küçük
kızının vücudu, aldığı ilaçlardan tamamen arındırıldıktan sonra ikinci bir naklin gündeme geleceğini belirten anne Hülya Sızan, "Doktorlarımız ne derse o olacak ama bu kez kadavradan nakil planlanıyor. Ameliyatın sonuç vermesinde, böbreğin Nisa'nın bedenine uygunluğu ve damar çaplarının uyması önemli rol oynuyor" diyor. Bir yandan hastane kantinindeki görevine devam ederken bir yandan da hastanenin maskotu haline gelen Nisa ile ilgilenen anne, umudunu hiç yitirmiyor, "Güzel günler çok yakın" diyor. Nisa'nın ise tek üzüntüsü var, o da yatarken taraması zor olduğu için kısacık kesilen saçları...
