Ankara'da ikamet eden H.H.Y. adlı kişi, eşinin evi terk ederek, babasının yanına gitmesinin ardından, baldızını okuduğu okula giderek rahatsız etmeye başladı. Baldız, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na H.H.Y. hakkında şikâyette bulundu. H.H.Y. hakkında soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, aile mahkemesine başvurarak, H.H.Y.'ye karşı tedbir uygulanmasını istedi. Bu talep, Ankara 11. Aile Mahkemesi Hâkimi Mustafa Karadağ tarafından karara bağlandı. Hâkim Karadağ, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunu geniş yorumlayarak, baldızı koruma altına almak amacıyla H.H.Y.'ye karşı bir dizi tedbire hükmetti. Buna göre H.H.Y.'nin 6 ay süreyle baldızının ikameti ile eğitim gördüğü okula yaklaşması, baldızı ve diğer aile bireylerine karşı şiddet ve korkuya yönelik davranışlarda bulunması, iletişim araçlarıyla rahatsız etmesini yasaklandı. Bu tedbirlere uymaması durumunda, kanun uyarınca H.H.Y.'nin tutuklanacağı da kararda yer aldı.
'KADINA YÖNELİK AYRIMCILIK'
Hâkim Karadağ'ın kararının gerekçesinde, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunu'nun 1'inci maddesinde "aynı çatı altında oturan aile bireylerinden'' bahsedildiğine dikkat çekildi. Bununla birlikte Anayasa'nın 90'ıncı, Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesinin 2'nci, bu sözleşme uyarınca hazırlanan çerçeve mevzuat örneğinin bazı maddeleri, ek protokol hükümleri ve Kadınlara Yönelik Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesinin 19 ve 21 no'lu genel tavsiye hükümleri dikkate alındığında, aile içi şiddetin esasen kadına yönelik şiddetin bir boyutu olduğu ifade edilen gerekçede, asıl önlenmesi gerekenin kadına yönelen şiddet olduğu kaydedildi ve bu nedenle tedbir talebinin kabul edildiği belirtildi.