Gürcistan'da çeşitli suçlardan dolayı cezaevlerinde tutuklu bulunan 78 Türk vatandaşlarının tahliyeleri sürüyor. Nisan ve mayıs aylarında serbest bırakılan 12 kişiden sonra dün de 17 kişi Sarp Sınır Kapısı'ndan Türkiye'ye geçerek aileleriyle buluştu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 10 Şubat'ta önce Acara Özerk Cumhuriyeti Başbakanı Levan Varşolomidze'yle ardından Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili ile bir araya gelmişti. Bu görüşmenin ardından nisan ve mayısta 12 kişi serbest bırakıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 gün önce Batum'a yaptığı ziyaretin ardından Gürcistan dün sabaha karşı 17 kişiyi daha salıverdi. Serbest bırakılanlar, Sarp Sınır Kapısı'ndaki işlemlerinin ardından Türkiye tarafına geçirildi. Türk topraklarına ilk ayak basanlardan biri 2 buçuk yıldır tutuklu bulunan Fikret Tatar oldu. Tatar, ilk iş, "Kokunu o kadar özledim ki" diyerek toprağı öptü. Kendilerinin tuzağa düşürüldüğünü öne süren Tatar, "Türkiye'nin gücünü hesaba katmadılar. Ülkeme yeniden döndüğüm için çok mutluyum. Bir daha Gürcistan'a gitmeyi düşünmüyorum" dedi.
95 KİLODAN 38'A DÜŞTÜ
Adnan Sarıbaş ise cezaevinde 4 yıl 3 ay kaldığını belirterek, "Buna mahkûmiyet değil, esirlik denir. Benim olmayan bir eroin paketinin benim olduğu iddiasıyla tutuklandım. Parmak izinin alınmasını istedim, kabul etmediler. Konsolosluktan temsilci istedim, maalesef göndermediler" dedi. Sınırdan geçiş yapan ve Gürcistan'da 4 buçuk yıldır tutuklu olan Cengiz Kırçiçek ise "Cezaevine girdiğimde 95 kiloydum. Şimdi 38 kiloya kadar düştüm. 6 kişilik koğuşlarda 45-50 kişiyle kalıyorduk" diye konuştu.
'Adalet istiyoruz'
Mağdur Aileleri Derneği Başkanı Nuriye Kaputoğlu bundan sonra sürecin daha kolay işleyeceğini belirterek "Tabii ki içlerinde suçlu vatandaşlarımız da var. Ama biz her zaman adil yargılama ve adalet istiyoruz. Çok zulümler gördük" dedi.