''Çok tehlikeli bir noktaya gelinmişti ki kar yağışı görüldü. Ardından ilkbahar yağışları fazla miktarda aralıksız yağdı. Biz yağışı şöyle bekleriz; 'üç gün yağsın bir kaç gün güneş çıksın'. Bitkinin topraktan aldığı su ile besin maddelerini yapraklarında ürüne çevirebilmesi için güneşlenme gerekir. Çünkü, güneşlenen bitki daha çabuk büyüyecektir. Aşırı yağışlar, toprağın sürekli rutubetli kalmasına neden olurken, havanın bulutlu gitmesi ve güneş görmemesi ise bitkilerin iyi gelişmesine ve kaliteli olarak olgunlaşmasına engel oluyor.''
''MEYVELERDE KURTLANMA VE BÖCEKLENME ÇOK FAZLA''
Prof. Dr. Kınacı, bitkilerin ürün verme döneminde güneş görmediğini ifade ederek, bu durumda bitkilere zarar veren hastalıkların ve zararlı böceklerin daha çok üreyip aktif hale geldiğini kaydetti. Güneşlenen bitkinin çok çabuk gelişip kaliteli ürün vereceğini belirten Prof. Dr. Kınacı, şunları bildirdi:
''Atılan ilaçlar bitki üzerinde durmadı, yıkanıp toprağa karıştı. Verim ne kadar düşer bilmiyorum ama kalitesinin düşeceği konusunda kuşku yok. Zaten meyvelerde böceklenme ve kurtlanma çok fazla görülüyor. Bu yaz meyvede rekolte belli ölçülerde olabilir, ancak 'kurtlanma böceklenme ve hastalanma' gibi olaylara çok sık rastlayacağız. Aynı şekilde dolu yağışlarının olduğu alanlarda da çok ciddi verim düşüklüğü var.''
Prof. Dr. Kınacı, yağmurlarla ıslanan ilaçların buharlaşıp kaybolmadığını anlatarak, ''İlaçlar toprağın alt tabanına sızıp su kaynaklarımıza karışıyor. Bu suları kullandığımızda doğrudan doğruya kanserojen içeren maddeleri de almış oluyoruz. Dolayısıyla yağmurlu havaların bu tür tehlikeleri de oluyor'' dedi.