İstanbul Gümüşsuyu'nda bir şirkette çalışan 32 yaşındaki Ufuk Eğriboyun, 8 Mayıs 2009'da Taksim Miray Şefik Bey Caddesi Trafik Vakfı Otoparkı çıkışında yerde iki deste para gördü. Bunun kamera şakası olabileceğini düşünen Eğriboyun, çevrede kimseyi göremeyince parayı aldı. İki destede 100'lük banknotlar halinde 20 bin dolar olduğunu fark eden Eğriboyun, parayı hemen Taksim Polis Merkezi'ne götürerek teslim etti. Görevli polis memurları parayı tutanakla teslim aldı. Ardından paranın sahibinin bulunması için Beyoğlu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne tespit davası açıldı. Mahkeme, paranın sahibinin bulunması için ilanla duyuru yapılmasına ve 5 yıl boyunca paranın kolluk kuvvetlerince saklanmasına karar verdi. Mahkemenin kararı üzerine polisler, parayı tutanakla birbirlerine teslim etti. 2009'un ağustos ayı içinde karakola amir olarak atanan B.M.D., paranın bu şekilde muhafazasının doğru olmayacağını belirterek dolarların, gözaltına alınan kişilerin değerli eşyalarının saklandığı çelik kasaya konulmasını istedi. Bunun üzerine para, mahkeme kararı ve tutanakla birlikte bir kağıda sarılıp mühürlenerek çelik kasaya konuldu.
"KENDİMİ ENAYİ GİBİ HİSSETTİM"
Aradan 5 ay geçtikten sonra amir B.M.D.'nin başka bir karakola tayini çıktı. Yerine atanan amire ise bu parayla ilgili devir işlemi yapılmadı. Yeni atanan İ.T. isimli başkomiser, yaptığı kontrolde 20 bin doların kasada olmadığını gördü. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, görevlerini savsakladıkları gerekçesiyle başkomiser B.M.D.'ye 24 ay, 5 polis memuruna ise 16'şar ay terfi durdurma cezası verdi. Yapılan suç duyurusu üzerine, şüpheli polisler hakkında "görevi kötüye kullanma" ve "zimmet" suçlarından 7'şer yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, paranın bulunduğu kasa anahtarının şüpheli polisler tarafından kullanıldığı belirtildi. Polislerin "görevi kötüye kullanma" suretiyle zimmetlerine 20 bin doları geçirdikleri iddia edildi. Polisler ise paranın nasıl kaybolduğu hakkında bilgilerinin olmadığını ileri sürdü. Parayı bulan Eğriboyun ise paranın ortadan kaybolduğunu öğrenince şoke oldu. Yaklaşık 30 bin liralık kredi kartı borcu olmasına rağmen parayı polise teslim ettiğini anlatan Eğriboyun, "Borçlarımdan dolayı evime haciz geldi. Buna rağmen parayı kullanmayı hiç düşünmedim. Paraların seri numaralarını alıp tutanak karşılığında polise teslim ettim. TCK'nın 771. Maddesi'nde '5 yıl içinde sahibi çıkmadığı takdirde paranın bulana verileceği' belirtiliyordu. Aradan tam 3 yıl geçti. Fakat para kayboldu. Bu durumda kendimi enayi gibi hissettim" dedi.
