Olay, Seyhan İlçesi'ne bağlı Demetevler Mahallesi'nde, 6 Ekim 2010 günü meydana gelmişti. İddiaya göre, hırsızlık amacıyla eve giren 21 yaşındaki Mehmet Fatih Ataş, çalacak eşya bulamayınca, yatağında tespih çekerek ibadet yapan 97 yaşındaki Ayşe Ulu'ya yaklaşıp, para istedi. Olumsuz yanıt alan Ataş, mutfağa gidip aldığı bıçakla yaşlı kadının küpeleri zorla aldı. Daha sonra da yaşlı kadının üzerindeki elbiseleri yırtıp, ağzını kapatarak tecavüz etti.
Yakalandıktan sonra çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Mehmet Fatih Ataş hakkında 'nitelikli yağma, nitelikli cinsel saldırı, nitelikli olarak konut dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme' suçlarından 39 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Son kez hakim önüne çıkarılan Mehmet Fatih Ataş, suçlamayı kabul etmeyip, en yakın arkadaşının kendisine iftira attığını öne sürerek, "Şimdi cezaevinde bulunan arkadaşım, kendisine ait uyuşturucuyu satmadığım için bana iftira attı" dedi.
Ataş, "Ben böyle bir suçu işlemedim. Vicdanen rahatım. Beni buraya düşürenler utansın" diye konuştu. Mahkeme heyeti, sanığa 'yağma' suçundan 13 yıl, 'cinsel saldırı' suçundan 12 yıl, 'mala zarar verme' suçundan da 1 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Adana Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nden, uğradığı cinsel saldırıdan dolayı ruh sağlının bozulduğuna dair rapor verilen ve 4 ay önce de yaşadıklarından dolayı kahrından öldüğü avukatınca ileri sürülen Ayşe Ulu, davanın ilk duruşmasına torunlarının yardımıyla tekerlekli sandalyeyle gelmişti.
Ayşe Ulu, hakimin "Bu kişi miydi?" diye sorması üzerine "Buydu. Bu yaştan sonra namusumu kirletti" diyerek sanığın yüzüne doğru tükürmüştü. Kulakları ağır işiten Ayşe Ulu, "Saat 02.00 sıralarıydı. Ben tespih çekiyordum. Baktığımda başucumda gördüm. 'Ben hırsızım. Para ver para' dedi. Ben, param olmadığını söyleyince bıçağı boğazıma dayadı. 'Seni öldürürüm' dedi. Kulağımdaki küpeleri çıkarıp aldı. Üzerimdeki elbiseleri parçaladı. Sonra da tecavüz etti" diye ifade vermişti.