Gebze Lisesi'nde öğretmenlik yapan Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni eşi Özlem Yılmaz (43), eşiyle arasındaki geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açtı, tayinini de Adana'ya istedi. Özlem öğretmen, eşi tarafından ölümle tehdit edilince Gebze ve Adana Cumhuriyet Savcılıklarına şikayette bulundu.
Şikayetlerine karşı her an öldürülme korkusu yaşayan Özlem Yılmaz, atandığı Yüreğir İlçesi'ndeki Enver Kurttepeli Anadolu Lisesi'ne 22 Şubat 2011'de otobüsle gitti. Okul önünde öğrencileriyle indiği sırada eşi
kamyon şoförü 46 yaşındaki Vedat Yılmaz'ın maket bıçaklı saldırısına uğradı. Özlem öğretmeni, sağ yanaktan kulak memesine kadar uzanan 9 santimetre, enseden başlayıp sol kulak memesine kadar uzanan 12 santimetre, bunun altında 15 santimetre, boyun solda 10 santimetre kesilerle 10 bıçak darbesiyle yaralayan Vedat Yılmaz, yakalanıp tutuklandı.
Yaklaşık bir yıldır Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'Eşini öldürmeye teşebbüs' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Yılmaz, karar duruşmasına çıktı. Özlem öğretmenin de katıldığı duruşmada Yılmaz, eşini öldürmeye teşebbüs etmediğini söyledi. Kendisine boşanma davası açan eşinden 13 bin 500 lira alacağı olduğunu iddia eden Yılmaz, "Olay günü paramı almaya gittim. Otobüsten inince 'Özlem ne yaptın?' dedim. Bana küfür etti. Elini çantasına atınca ben de etkisiz hale getirmek için maket bıçağımı çıkarttım. Boğuşma sırasında yüzü kesildi. Kendine gücüm yetmediği için maket bıçağıyla müdahale ettim. Ben 60 kilo o 100 kilo. Evlilik yaşamımızda kaba kuvvet olarak kendisine gücüm yetmiyordu. Etkisiz hale getirince bıraktım, bıçağı da attım. Polislerin gelmesini bekledim. Kaçma imkanım vardı, kaçmadım. Art niyetli olsaydım daha önce öldürürdüm. Paramı istiyorum" dedi.
Özlem öğretmen de daha önceki duruşmada yüzündeki ve boynundaki yara izlerini mahkeme heyetine göstererek ağlamıştı. Özlem öğretmen, "O gün nöbetçiydim. Otobüsle okulun önünde indim. Öğrencilerim de indi. O anda üzerinde siyah palto olan biri aniden üzerime atladı. Ne olduğunu anlamadım. Elindeki maket bıçağıyla boğazımı kesmeye başladı. Ellerimle boğazımı tutmaya çalıştım. Ellerimde kesildi. Ben ve öğrencilerim şok oldu. 'Yapma' dedikçe boynumu kesmeye devam etti. Boynumdan kanlar fışkırdığını görünce, boğazımı keserek öldüreceğini sandım. O anda Kelime-i şahadet getirdim. Parmaklarımı kullanamıyorum. İmza bile atamıyorum. Yüzümdeki kesik yaraları yüzünden insan ortamına çıkamıyorum. Ayrıca, her okula gidiş gelişimde o an aklıma geliyor. Psikolojimi bozuyor" dedi.
Mahkeme heyeti, 'Eşini öldürmeye teşebbüs' suçundan yargılanan Yılmaz'ın suçunu yaralama suçu kabul etti. Yılmaz önce 2 yıl hapse mahkum edildi, suçu planlı şekilde maket bıçağıyla işlemesi ve yara sayısının fazla olması nedeniyle cezası 6 yıla çıkartıldı. Duruşmadaki iyi hali nedeniyle de cezası 5 yıla indirildi. Mahkeme, ayrıca, Yılmaz'ı tutuklu bulunduğu süreyi de göz önünde bulundurarak tahliye etti.
Karara Özlem öğretmenin avukatı Eda Deveci Uslu isyan etti. Duruşma çıkışı avukat Uslu karara itiraz edeceklerini belirterek, "Sanık müvekkilimi 10 bıçak darbesiyle boğazını kesmeye çalışmıştır. Yoldan geçen doktor müdahale etmeseydi ölecekti. Az bir ceza ile serbest bırakıldı. Korkuyoruz. Bu olay böyle kalmayacak, yarın bir gün Özlem'i de beni de öldürebilir. Şu an isyan ediyorum. Verilen karara diyecek bir şey bulamıyorum" dedi.
