ONLARIN HİKÂYESİ
Yağmur, Gizem, Hayat, Nurhayat, Tuğba, Furkan, Sinan, Sevim Melek, Metin Emre.... Onlar, anne ve babaları bebek istediği için değil, hasta ağabeyleri ya da ablalarını kurtarmak için "sipariş" olarak doğdu. Çoğu da sağlıklı olabilmeleri için genetik ayıklamalı tüp bebek yöntemiyle dünyaya geldi. Ömürlerinin ilk yılları da hastanelerde geçti. Kök hücre nakilleriyle, Talasemi hastası ya da lösemili kardeşlerini hayata döndürdü. Büyüdüklerinde, ablalarını ya da ağabeylerini kurtarmak için dünyaya geldiklerini öğrenecekler. O gün yüreklerinde biraz burukluk olup olmayacağı bilinmese de, her zaman en yakınlarından birine hayat vermenin gururunu yaşayacaklar. Bu dizide, ablasını kurtarmak için anne babasının bankadan kredi alıp dünyaya getirdiği Yağmur'dan ağabeylerini kurtaran ikizlere, "Ablam kan verilirken ağlamasın diye hayat vereceğim" diyen Sinan'dan 14 aylıkken lösemili ablasının kurtarıcısı olan Gülçin'e, henüz 6 aylık olmasına rağmen 4 ay sonra ağabeyine ilik vermeye hazırlanan Sevim Melek'ten ablasını kurtarmak için doğan ama başka bir ölümcül hastalığa yakalanınca 5 aylıkken ölen Hayat bebeğe kadar onların hikâyesini bulacaksınız.
Antalya'da
genetik ayıklama yapıldıktan sonra tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelen Sevim Melek, Talasemi hastası 8 yaşındaki ağabeyinin kurtarıcısı olacak. Manavgat'ta yaşayan banka güvenlik görevlisi Hüseyin Şık (36) ile Ayşe Şık (40), ikinci çocukları İsmail Çağrı dünyaya geldiğinde çok sevinmişti. Ama 6 ay sonra Akdeniz anemisi olduğu ortaya çıktı. Önce anne Ayşe Şık, gönüllü olarak ilik vermek istedi. Ama iliği uymadı. Doktorlar çifte bir çocuk daha yapmalarını önerdi. Bunun üzerine, "bir kızları, bir de oğulları olduğu için çocuk defterini kapatan" çift, genetik ayıklamalı tüp bebek yöntemini denedi ve 6 ay önce de Sevim Melek dünyaya geldi. Şık ailesinin umudu ve neşe kaynağı olan Sevim Melek 4 ay sonra yapılacak nakille ağabeyine can verecek.
"HASTALIKTAN KURTULACAĞIM"
Anne Ayşe Şık, "Bebeğimiz hem bizim hem de ağabeyinin kurtuluş umudu oldu" derken, baba Hüseyin Şık yaşadığı mutluluğu dile getirdi. Manavgat Çağlayan İlköğretim Okulu 1'inci sınıf öğrencisi İsmail Çağrı, "Artık her üç haftada bir kan almak istemiyorum. Kardeşim Sevim Melek'ten yapılacak nakille kurtulacağım için çok mutluyum" dedi. Aynı okulun 5'inci sınıf öğrencisi olan 11 yaşındaki abla Betül Şık ise, "Sevim Melek'in dünyaya gelişiyle birlikte dünyamız yeniden aydınlanmaya başladı. Sadece İsmail değil hepimiz yeniden doğacağız" dedi.
SEVDA BARAN
