İstanbul'da yaşayan 67 yaşındaki Güler Anaç bir gün göğsünde bir kitle olduğunu anladı. Şüphesini ilk olarak kızına söyledi. Birlikte kontrol ettiklerinde artık kitle ele gelecek durumdaydı. Biyopside kanser teşhisi konuldu ve Anaç'ın sağ memesinin alınmasına karar verildi. İlerleyen yaşına rağmen Güler Anaç memesinin alınmasını istemedi. Onu kızı ikna etti; sağlığının her şeyden önemli olduğunu söyledi. Annesi ameliyata alınırken Gonca Anaç da sol memesinde bir kitle olduğunu gördü. Daha önce de vücudunda su toplandığı için bu kitlenin ortaya çıktığını düşündü ve çok önemsemedi. Annesi ameliyattan çıkınca yaptırdığı kontrolde ise kitlenin kanser olduğu nerdeyse kesinleşti. Birkaç gün sonra o ameliyata alındığında annesi henüz hastaneden taburcu edilmemişti. Güler Andaç, kızının memesinin alındığı günü, "Bir anda kendi hastalığımı unuttum ama biz hastalıklara dramla yaklaşan bir aile değiliz. 'Birlikte savaşacağız' dedim. O genç olduğu için daha zordu ama inanın hiç gözyaşı dökmedi" diye anlattı. Anne kız, kemoterapiye birlikte başladı. Farklı doz alınmasına karşın el ele terapilere katıldılar. Gonca Anaç (49), "Aslında bizim için inanın daha kolay oldu. Birbirimize çok destek olduk. Aynı anda saçımız döküldü, birlikte kazıttık. Annem peruk istemedi, başını bağladı, ben peruk yaptırdım. Evdeki yemek bile bize göre pişmeye başladı. Greyfurtu hayatımızdan çıkarttık, eti haftada bir güne indirdik, ağır yağlı yemeyi bıraktık" diye aktardı o günleri.
YOGAYA BAŞLADILAR
Hastalık sürecinde Memorial'da yapılan sosyal aktivitelere de katılan Güler ve Gonca Anaç, birlikte yogaya başladı. Birlikte hastaların kurdukları koroya katıldılar. Anne kız, "Biz birlikte ağlamak y e r i n e birlikte gülmeyi tercih ettik ve hastalığı yendik" diyor. Şimdi hastanede kontrolleri devam ediyor.
'BİRLİKTE SAVAŞMAYA KARAR VERDİLER'
Pro f. Dr. Mustafa Özdoğan (Memorial Sağlık Grubu Onkoloji Merkezi Başkanı): Gonca ve Güler hanımın aynı anda meme kanserine yakalanmasının tamamen tesadüf olduğunu düşünüyoruz. Yine de genetik test yapmaya karar verdik. Farklı dönemlerde meme kanseri olan annekızlara çok rastlıyorduk ancak onlar bütün zorlu süreçlerden aynı zamanda geçti. Birlikte savaşmaya karar verdiler, hastalığı çok iyi yönettiler, birbirleri için güçlü oldular. Kemoterapiye el ele girdiler. Yaşamdan izole olmadıkları için diğer hastalara da örnek oldular. İleri yaşlarda karşımıza çıkan tümörler daha kolay yönetilir, genç tümörler daha zorludur ancak ikisi de aynı tepkiyi gösterdi. Altı ay boyunca birbirlerine destek olmak adına güçlü durdular.
