İstanbul'da, Beykoz Çavuşbaşı'nda bir ekmek fırını sahibi, kaçak olarak çalıştırdığı işçisini kaçmasın diye zincire vurdu. Ayağında zincirlerle fırından firar eden yabancı uyruklu işçinin hali, görenleri dehşete düşürdü. "Modern köle", fırın sahibi için, "El koyduğu maaşımı versin şikayetçi olmam" dedi. Cinayetten sabıkalı olduğu öğrenilen fırın sahibi ise "Uyuşturucu bağımlısıydı. Krize girince kendisine zarar vermesin diye zincirledim" diyerek kendini savundu.
TÜRKİYE'YE 6 YIL ÖNCE GELDİ
Önceki akşam sokakta zincire vurulmuş bir kişinin gezdiğini gören Çavuşbaşı sakinleri önce film çekiliyor sandı. Ancak çok geçmeden işin aslı ortaya çıktı. Ayağındaki upuzun zincirle sığındığı kuaförden bir bardak su isteyen yabancı uyruklu A.D. başından geçenleri ağlayarak anlattı. Türkiye'ye 6 yıl önce çalışmak için gelmişti. Vizesi sona erince kaçak durumuna düşen Türkmen uyruklu A.D. memleketine dönmek yerine çalışmaya devam etmişti. En son işe girdiği yer ise Beykoz Çavuşbaşı'ndaki bir ekmek fırını idi. İddiaya göre fırın sahibi G.Ç. cüzi bir maaşla çalıştırdığı A.D.'nin Türkiye'de kaçak bulunmasını bir koz olarak kullanıyordu. Az paraya çok çalışan A.D. bir gün isyan edip "Gideceğim" dedi. Ancak bu isteğine karşılık fırın sahibinden "Buradan ancak cenazen çıkar" tehdidi geldi. A.D. de eli mahkûm insanlık dışı koşullarda bir süre daha çalışmaya devam etti. Zaman içinde "Bırak beni" istekleri artınca fırın sahibi G.Ç. elemanını göndermemek için bu kez maaşına el koydu. Ancak bu taktik de A.D.'nin ayrılma isteğini engelleyemedi. Birkaç kaçma girişiminin ardından fırın sahibi G.Ç. akıllara durgun veren bir yönteme başvurdu. Tıpkı köle tacirleri gibi A.D.'nin ayaklarına 9 metrelik zincir takan fırın sahibi, zincirin bir ucunu da hamur teknesine bağladı. Fakat kaçmayı kafasına koyan A.D. önceki akşam zinciri hamur teknesinden çıkarmayı başardı ve kendini sokağa attı. Açık bir kuaförün kapısından içeriye dalan A.D. önce bir bardak su istedi. Ardından başından geçenleri ağlayarak anlattı. Hikâyeyi dinleyen kuaför çalışanları da hemen polise haber verdi.
'MADDE BAĞIMLISIYDI' SAVUNMASI
Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından teslim alınan A.D. polis merkezine götürüldü. Karnı doyurulan ve üzerine kıyafet alınan A.D.'nin ifadesinde "Gitmek istedim göndermedi. Bin lira alacağım var ona da el koydu. Kaçmaya çalıştım yakaladı. En sonunda ayağıma böyle zincir bağladı. Bin liramı versin şikâyetçi olmam" dediği öğrenildi. Tututklanan fırın sahibi G.Ç.'nin ise cinayetten sabıkası olduğu ortaya çıktı. G.Ç. polise verdiği ifadede, "Bu adam madde bağımlısı. Uyuşturucu krizine girince kendine zarar vermesin diye bağladım" diyerek kendini savundu. Ancak bu ifadesi tutarlı bulunmayan fırın sahibi, "Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlamasıyla mahkemeye sevk edildi. G.Ç. hakkındaki diğer bir suçlama ise "Yabancıların çalışma izinleri hakkındaki kanuna muhalefet."
HUKUKÇU GÖRÜŞÜ: 3 AYRI SUÇ BİRDEN İŞLEMİŞ OLUR
Ceza ve Usul Hukuku Profesörü Fatih Selami Mahmutoğlu: Bir kimsenin zincire vurulması, her şeyden önce eziyet çekmesine yol açacak bir davranış olduğundan, kişi, 'eziyet suçunun' düzenlendiği, TCK'nın 96. maddesini ihlal etmiş olacak. Bunun yanı sıra yine mağdurun zincire vurulmasıyla, bir yere gitmesi engellendiğinden, burada ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun da işlendiği söylenebilir. Çünkü TCK 109. maddede düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunda, bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakan kişi cezalandırılmaktadır. 2 yıldan 14 yıla kadar hapis istemiyle yargılanabilir. Öte yandan mağdur, çok ilginç bir şekilde ayağından zincirlenerek çalıştırılmaktadır. Oysaki TCK 117. maddeye göre cebir veya tehdit kullanarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla, iş ve çalışma hürriyetinin ihlâl edilmesi suç sayılmıştır. Bu suretle iş ve çalışma hürriyetinin ihlali de gerçekleşmiş olacaktır. Tüm maddelere karşılık gelen farklı yıllarda hapis cezaları vardır. Ne kadar yılla yargılanacağını söylemek yanlış olur.
