Başlarken
Denizleri n en sevilen canlıları yunuslar, sempatik hareketleriyle başta çocuklar olmak üzere insanların sevgisini kazanmıştır. Son yıllarda özellikle tatil yörelerindeki parklarda gösteriler yapan yunuslar, engelli çocukların tedavisinde de kullanılıyor. Bazı hayvan hakları savunucuları ise yunusların bir alana kapatılmasına tepki gösteriyor. Peki bu parklarda çalışanlar kimler, yunuslarla ilişkileri nasıl, yunusların serbest bırakılması hakkında ne düşünüyorlar? Gösteri yunusları dışarıda yaşayabilir mi, yunus terapisi nedir? Tüm bu soruların yanıtlarını sizler için Savaş Ay araştırdı ve yazdı.
***
Lida Şengelya, Kırım, Yalta doğumlu bir kimya mühendisi. Bodrum Güvercinlik'teki ünlü Dolphin Park'ın şov merkezinin eğitmenlerinden Ukraynalı bir genç kadın. 10 yıldır yunusları ve deniz kedilerini eğitiyor; onları şova, ziyaretçilerle yüzmeye ve terapi için gelen hasta çocuklarla işbirliğine hazırlıyor. 28 yaşındaki bu güzel ve güleç yüzlü kadının yüzü, gözleri ışıl ışıl parlıyor. Herkes onu hem şov sırasında hem de gündelik hayatında çok beğenmekte ancak o, yaşamının büyük sırları ve hüznünün kamufle etmeyi başarıyormuş meğer. Yaptığımız uzun söyleşiden Türk melodramlarına benzer bir öykü demeti çıktı. Kısaca özetlersem siz de katılacaksınız fikrime sanırım.
MUCİZENİN ADI YUNUS
Lida Şengelya'ya henüz 4-5 yaşındayken doktorların "fazla yaşamaz" diyebileceği kadar ağır bir böbrek hastalığı teşhisi konmuş. Çocukluğu süresince ender rastlanır bir kan marazından dolayı hemen her şeye alerjik bir bünyesi, sürekli devam eden baş ağrıları ve ateşi varmış. Dahası, üreme yollarında da sorunu olan, doktorların; zor bela yaşasa bile hiçbir zaman anne olamayacağı konusunda öngörüde bulunduğu bir hasta çocukmuş. Yeniden konulan teşhisler, tedaviler, ameliyatlar sonuçsuz kalmışken, genç kızlık döneminde babasıyla Yalta'ya gösteri yapmaya gelen bir "Yunus Gösteri Grubu"nu izler. Pek çok kişi gibi o da yunuslarla yüzüp fotoğraflar çektirir. Bu yüzme seansının hemen ardından, şiddetli baş ağrıları durur ve ateşi düşer. Yunusları kurtarıcı bir mucize gibi gören ailesi, genç kızı art arda bu şova götürür. İleride, kimya mühendisliği okumasına rağmen o yunus gösterisi ekibine iş için müracaat eder. Lida, çok istediği eğitmenlik işine hemen başlamasına sıcak bakmamalarına rağmen uzun ısrarları sonucunda bir nevi ayak işleri yapma koşuluyla göreve başlar. Grubun usta eğitmenleri bir süre sonra her fırsatta suya girip yunuslarla vakit geçiren bu genç kızın hayvanlarla iletişim kurmaktaki becerisini, onlarla nasıl çocuklar gibi oynadığını görürler. Hocaların teklifi üzerine stajyer eğitmen olarak işe başlar ve kısa zaman sonra ustalaşır. Hastalıklarından neredeyse eser kalmayan Lida, artık dünyayı gezen bir yunus eğitmenidir. Yunuslar onunla havuzda oyunlar oynarken, normalde gösteri havuzunun onarım ya da ışık düzeni için aynı suya giren kim varsa kovalar, yanlarına yaklaştırmazlar. Bir gün, havuza elektrikçi bir genç, onarım yapma mecburiyeti ile girer. Endişelenen Lida, onu yunuslardan korumak için yanına gider. Mucize gibi bir şey olur ve sürünün lideri olan yunus, genç elektrikçiyi burnuyla iterek Lida'nın yanına getirir. Bu hareket birkaç kez tekrarlanınca şaşıran Lida, o günü anlatırken "Yunus beni anne bellemişti ve bana bir eş, kendine de baba olarak seçmişti sanki o delikanlıyı" der. "Lider Yunus"un isteği üzerine kendisinden hoşlanan o delikanlıyla evlenir. Bir süre sonra yunusların ikinci mucizesi de gerçekleşir ve asla olamaz denen şey olur, Lida hamile kalır.
YUNUS TERAPİ MUCİZESİ...
Bilim dünyasında çok tartışılan Yunus Balığı Terapisi'nin yaratıcısı, davranış bilimci ve nöropsikolog Dr. David Nathanson, yunusların engelli çocuklar üzerindeki etkisiyle ilgili ilk bilimsel bilgileri 1978'de toplamaya başladı. Tedavi ettiği genç hastalarının öğrenme hızı, yunusların yardımıyla, normalin dört katına çıkıyordu. Ayrıca hastaların baş ağrıları geçiyordu, hastalar öğrendiklerini hafızalarında kesinlikle daha kolay tutabiliyordu. Ayrıca bağışıklık sistemleri ve algılama yetenekleri güçleniyordu.