Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, son yıllardaki hızlı nüfus artışı ve sanayileşmenin, artan tarım ilaçları kullanımı ve endüstriyel atıkların Karadeniz'in hızla kirlenmesine neden olduğu belirtildi. Karadeniz'de yaşanan kirlenmenin son 50 yılda daha fazla gerçekleştiğinin gözlemlendiği vurgulanan açıklamada, "Bugün geri dönüşü olmayan noktalara ulaşmıştır." denildi.
Karadeniz'de yaşanan kirlenmenin en önemli göstergesinin bugün balık türlerindeki azalışından gözlemlendiği vurgulanarak, şunlar ifade edildi: "Son 50 yılda Karadeniz'deki balık neslinin yarısı ne yazık ki tükenmiştir. 52 olan balık çeşidinden ancak 26´sı neslini devam ettirebilmektedir. Geriye kalanların büyük bir kısmı da avlanılabilecek miktarın çok altındadır. Akya, Avcı, Fangri, Dülger, Granyöz, Kırlangıç, Iskarmoz, Hani, Kolyoz, Kepez, Melanurya, Sarıgöz, Sarıağız, Orkinos, Orfoz, Mercan, Mırmır, Minakop, Sarpa, Sinarit, Trança, Lipsos ve Zurna gibi pek çoğumuzun ismini duymadığımız, ama düne kadar Karadeniz'de yaşayan balıklara ait."
Karadeniz'in kirlenmeyle birlikte bahtının da kara hale geldiğine işaret edilen açıklamada, başta Giresun halkı olmak üzere tüm Karadeniz coğrafyasında yaşayan herkesten, denizin korunması noktasında destek istendi. Karadeniz'in korunması için bir takım çalışmalar yürütüldüğü ifade edilerek, "Karadeniz'in kirlenmesinin önlenmesi adına özellikle deniz suyunu izleme konusunda verimli çalışmalar yürütülmektedir. Nehirlerimize ait kirlilik yükü takip edilmekte ve raporlanmaktadır. Anadolu Su Havzaları Rehabilitasyon Projesi, Kara Kökenli Kaynaklı Kirlenmeyi Azaltma Projesi ve Karadeniz'de Kirlilik İzleme Projesi ise diğer önemli projeler. Ayrıca Karadeniz'de çeşitli noktalarda yüzme suyu kontrolleri yapılmakta atık su yönetimi, atık yönetimi, gemilerden atık alınması, yasa dışı atık boşaltımı takibi, acil müdahale planı gibi uygulamalarla da Karadeniz'de kirliliğin önlenmesi amaçlanmaktadır." ifadelerine yer verildi.
