Noel gecesiydi ya, Galatasaray-Tünel arasındaki baş döndüren insan kalabalığı misliyle katlanmış sanki. Çünkü Saint Antoine Kilisesi orada. Aklımı seveyim ki bu yoğun trafikte yine motosiklet marifetiyle oralara ulaştım arka sokaklardan. Ne zaman ki hedefe ulaştım, kilisenin içi, dışı, bahçesi, önü ve yakın çevresinin tıklım tıkış olduğunu gördüm. Yıllardır bu ayinleri haberci olarak izlerim, eskiden sosyetenin, assolistlerin, süper starların rağbet ettiği bu ayinde şimdi tek tük genç dizi oyuncuları dışında ünlü sima yok.
ÖZLEMİŞİM YAHU
Burada ziyaret sadece Hıristiyanlar için değil, Müslüman ümmetinden de, Budist, Musevi hatta ateist yerli yabancı pek çok ziyaretçi var. Pek çok kişi yurttaş için enteresan, hoş, ilginç, seyri fevkalade, piyasası bereketli bir yer bu gece Saint Antoine... Dahası bir nevi hasret kavuşturan işlevi de görüyor bu tapınak. Buluşup, sarışıp, öpüşenler. "Özlemişim yahuuu" diyerekten kucaklaşanlarla dolu her yan. Yüzlerce kişi tek kanadı açık cümle kapısından itiş itiş giriyor, kalabalıktan darlananlar diğer tek kanat kapı boşluğundan geri çıkıyor. Her yıl olduğu gibi kilise görevlileri bana torpil yapıyor sağ olsunlar. Aradan alıveriyorlar beni. Zangoç delikanlı geçen yıl kulağıma eğilip sır ifşa eder gibi fısıldamıştı: "Bir sandıkta iki bin mum var Savaş Abi. Beş sandık bitti gitti' demişti. "Bugün durum nasıl?" soruma şaşırtıcı yanıt geliyor: "100 bin civarında mum yakıldı. Tanesi 50 kuruş-1 lira arası. İsteyen 5-10 lira da veriyormuş." Usulü unutup yine şapkamla giriyorum ve uyarı üzerine hemen siperliğini arkaya alıyorum. Mum yakanlarla konuşuyorum. Hıristiyanı, Müslümanı, Musevisi hep bir arada, mum dikme sırasında ama ortak dilek dünya barışı. Arada çocukları olsun diye dilek tutan Fransız çift görüp "Siz bir de Zuhurat Baba'yı deneyin anacığım" tüyosu veriyorum. Ayin oldukça vakur, görkemli ve ağır aksak başlıyor ama giderek gece kulübü kıvamı doğuyor ortama. Ayin bitince de meydana bir gurup siyahînin kurduğu derleme orkestra çıkıyor. İlahileri rap, hip hop, caz, blues tarzıyla çalıyor, hazurun coşuyor, müthiş bir koro ve dans grubu oluşuyor.