ABD'de Kaliforniya'da yaşayan Mario ve Angela Mattei çifti, farklı bir hayat sürmek amacıyla pek çok ülkeyi gezdi. 2009'da Antalya'ya gelen çift, Türkiye'de yaşamaya karar vererek kızları Izzy (6) ve oğulları Emery (5) ile Antalya'ya yerleşti. 33 yaşındaki fotoğrafçı Mario Mattei iki kitap yayımlarken, üçüncü çocukları Joseph de (3) dünyaya geldi. Ancak Mario Mattei, Karadeniz'e her gelişinde dağlık alanları daha fazla keşfetme isteği duymaya başladı. Yaylalara, köylere giderek söyleşiler yapan Mattei, yüzlerce saatlik video çekti. Aile sonunda Trabzon'a yerleşti. Horonun kendisini etkileyen bir kültür olduğunu söyleyen Mattei, "Horon insanları birleştiren bir şey. Farklı köylerde yaşayanlar gerginlik yaşayınca farklı halkalarda dans ediyorlarmış. Ardından da ellerini birleştirip aynı horona duruyorlar. Aslında bir barış yapma geleneği" diye konuştu. Tulum çalan ve üreten bir ustanın, konaklar yapan bir marangozun öykülerini derleyen Mattei, "Bu marangozlar artık serender inşa ediyor. Hiçbir çivi kullanmadan tamamen elleriyle bir kulübeyi yapıp bitiren bir usta bulduk. Belki de bu ustaların son yapıtlarına sonuncuya tanık olduk" diyor. Horon, serender ve yaylacılık kültürleri üzerine "Geçmişten Geleceğe" başlıklı belgeselini bitirmek üzere olan Mattei, belgeselini hem Türkiye hem de dünyadaki birçok film festivalinde göstermeyi planlıyor.
TRABZONSPOR'U TUTUYOR
Türkiye'de, kendi ülkesinde görmediği bir komşuluk ilişkisiyle tanıştığını belirten Mattei, "Birbirimize kurabiye yapıp götürüyoruz. ABD'de bu 30 yıl önce vardı, ancak teknolojiyle insanların birbirine harcayacakları zaman azaldı" diye konuşuyor. Türkiye'yi "dünyanın merkezinde bir yer" olarak nitelendiren ABD'li fotoğrafçı, "Türkiye doğu ile batı arasında bir köprü. İki kutup arasında bitmeyen bir gerilim var ve bunu yok edebilecek bir köprü Türkiye. Bize göre görsel barışcılığın doğduğu yer, kökeni gibi" diyor. Mattei'nin tek şikayeti ise Türkiye'de elektroniğin ve otomobil satın almanın iki katı pahalı olması. Neşeli Hayat ve Recep İvedik filmlerine çok güldüğünü söyleyen Mattei'nin en sevdiği yemek ise tereyağlı kuru fasulye. Ayrıca taze fasulye, pilaki, mercimek çorbası ve ezogeline bayılan Mattei, haftada bir de İskender döner yemekten geri durmuyor. Bazen güneşi özlese de Trabzon'a hayran olduğunu söyleyen Mattei, kendisi de çok hareketli biri olduğu için Trabzonluların bağımsız ruhlarını kendine yakın hissettiğini belirterek, Trabzonspor'u desteklediğini ve Galatasaray maçına da gittiğini sözlerine ekliyor.
