"Ben önemli bir şey yapmadığımı çok iyi biliyordum. Çünkü ben o zaman da okuyordum. Ve edebiyatın ne demek olduğunu biliyordum. Ah derdim, bu geçim derdi olmasa. Daha iyi bir ortamda yazsam. Üç ay zamanım olsa hiç olmazsa derdim." Bu sözler Türk edebiyatının kıymeti geç bilinen yazarı Peride Celal'e ait. Yazar, bir röportajında popüler romanlarını aslında kimi zaman memnun olmadan yazdığını anlatmak için söylemiş bu sözleri. 78 yıldır yazın hayatını sürdüren 97 yaşındaki Peride Celal dün aramızdan ayrıldı. Edebiyat dünyasını yasa boğan bu vefat, Türk edebiyatındaki yeri geç anlaşılmış bu ismin anılmasına vesile oldu.
ŞEHİR ŞEHİR GEZDİ
1915'te doğan Peride Celal, oldukça genç yaşlarda yazıyla haşır neşir olmaya başlamış. Üvey babasının savcılık görevi nedeniyle Anadolu'yu dolaşarak geçmiş çocukluğu. İstanbul'daki anneannesi ve Anadolu'nun farklı yerlerinde görev icabı bir yerleşip bir ayrılan annesi arasında geçirdiği zamanın, kurduğu edebiyat dünyasında önemli bir yeri olduğunu belirtiyordu Peride Celal. Gerçekten de romanlarında en çok, "Daha iyi tanıdığımdan olacak, romanlarımda genellikle büyük şehrin belli bir düzeyinde yaşayan kadınları ele alıyorum" demiş ve en çok kadınları, aşkları ve aile ilişkilerini yazmıştı. İlk kez 1935'te "Ak Kız'ın Hikâyesi" adlı öyküsü Sedat Simavi'nin "Yedigün Dergisi"nde yayımlanan yazar, uzun yıllar, çeşitli gazetelerde öyküleri ve röportajlarıyla ün kazandı. Ardından çok sayıda aşk ve serüven romanı yazan Peride Celal'in ilk dönemi popüler aşk romanları yazdığı yıllar, sonraki dönemse toplumsal içerikli yapıtlar olarak ikiye ayrılıyor. 1938'de "Sönen Alev" ile aşk ve serüven romanları yazmaya başlayan Peride Celal, 54'te yazdığı "Üç Kadının Romanı"nıyla gerçekçi tarza yöneldi. Ancak bu ayrım onu, tüm romanlarında insan ilişkilerini derin gözlemlerle yansıtmaktan ve incelikli bir üsluptan hiç ayırmadı. İki çocuk annesi olan Peride Celal, daha uzun yıllar edebiyatımızı etkilemeye devam edecek.
Can Öz (Can Yayınları Genel Müdürü):
Tükenen bir neslin temsilcisiydi
Tükenen, zarif bir neslin son temsilcilerindendi. Türk edebiyatının 'jaguarı'ydı. Ve artık bundan sonraki nesillerin onu tanıması, okuması ve beğenmesi için her zaman elimden geleni yapacağım.
Ahmet Ümit (Yazar):
Kurtlar'ı unutamam
Peride Celal deyince ilk aklıma gelen, tam anlamıyla kalem emekçisi, yazın işçisi olduğu. Çünkü uzun yaşamı boyunca bir yazarın geçebileceği tüm dönemeçlerden geçti, tüm zorluklara katlandı. Uzunca bir dönemde kıymeti bilinmedi. Fakat sonuçta edebiyat galip geldi. Hak ettiği değeri geç buldu. Eserleri ülkemizin edebiyatını derinden etkilemeye devam edecek. Benim için Türk edebiyatının en unutamadığım eserlerinden biri, "Kurtlar" romanıdır.
Semih Gümü ş (Yazar):
Çalışkanlığı örnek alınmalı
Gençliğimizde pek okumadığımız yazarlardandı. Kendisi de sonradan, popüler romanlarından nitelikli edebiyata geçiş sürecini anlatmıştır bize. "Üç Kadının Romanı" dönüm noktasıdır. Ustalıkla yarattığı karakterlere bakarak, sağlam hikâyeleri, kurguları olan romanlar yazdığını da belirtelim. Eserleri, hikâyenin gözden düştüğü zamanlarda hikâyeyi kendiliğinden yüceltir. Böylece edebiyatımızın önemli romancıları arasında yer almıştır. Çalışkanlığı, verimliliği de örnek alınmalıdır.
Selimİler i (Yazar):
Yakın dostum ve ustamdı
Peride Celal bence çağdaş dönemin en güçlü yazarlarındandı. Ama yazarlığı boyunca sessiz ve köşesinde kalmayı tercih etti. Onun armağan ettiği eşsiz romanları ve harikulade hikâyeleri uzun yıllardır büyük tat alarak okudum. Aynı zamanda çok yakın dostum ve ustamdı. Geriye birçok anı kaldı. Ve sonsuz hayranlığım her zaman devam edecek.