Fecir Alptekin
Hayattaysan…
Gözlerin görüyor, kulağın işitiyorsa ve konuşabiliyorsan…
Sağlığın yerindeyse; acın, ağrın sızın yoksa…
Akşam yastığa başını koyduğunda, kafan rahat, kalbin huzurlu, yarından umutlu, hayatından mutlu… Rahatça uykuya dalabiliyorsan…
Sabah uyandığında, yeniden güne başlamak için hayata dair heyecan, daha doğrusu o "yaşama sevinci" dediğimiz şeyi hissedebiliyorsan…
Sabah içeceğin o bir bardak demli çayın tadı için bile sabırsızlanıyorsan…
Sokağa çıktığında, kaldırımda yürürken önünden geçmekte olduğun bahçeden yola doğru boynunu uzatmış o güzel gülün kokusunu merak ediyorsan… Yüzünde tatlı bir tebessümle eğilip kokluyorsan gülü ve bu sana neşe veriyorsa... Evet, bütün yaşamın o an o gül kokusunun içinde olduğunu hissedecek kadar öğrendiysen artık hayatı…
"Şu işler bir an önce bitse de, bir an önce akşam olsa da, eve gidip ona kavuşsam" diyeceğin birileri varsa hayatında…
Yanındayken, zaman dursun istediğin, geçmesin diye dakikaları saydığın biri varsa… "Yanına uzandığım, gecenin sessizliği ve karanlığında, sadece kalp atışlarını ve nefesini duyduğum anda sonsuza dek kalabilirim" dedirten biri varsa hayatında…
"Mavi gözlerin ve ıslak saçlarınla evime girdiğin o ilk akşamdan beri ömrümü senle geçirmek istedim" dediğin biri varsa…
İyice damardan hatta, "Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacak" diye mırıldanıyorsan sürekli, kalbinde hissede hissede…
"Yaşlanmak ve ölmek zaten çok sıkıcı… Bunlara ancak SENİNLE katlanabilirim" diyebildiğin, evet varlığında ölümün bile umurunda olmayacağı biriyse yanındaki…
Yanında hiçbir şeyden korkmadığın birini bulduysan…
Haa mesela bir de en büyük mutluluğunuzsa, diz dize oturup belki bir avuç kirazın tadına birlikte varmak…
ŞANSLISIN!
Hepsi bu: Hayattaysan… Sağlıklıysan… Ve seviyorsan…
ŞANSLISIN!