İnşaat Mühendisler Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul'da boş alanlara alışveriş merkezi ve gökdelenler yapıldığına dikkat çekerek, olası depremde çadır kurulacak yerin olmadığını söyledi.
İnşaat Mühendisleri Odası'nda 17 Ağustos depreminin 14. yıl dönümünde İstanbul'un depreme hazır olup olmadığı konusunda bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda açıklama yapan Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Gökçe, 'İstanbul'da 17 Ağustos 1999 depremine yakalanmış olan yapı stoğu varlığını sürdürüyor. Bu yapıların bir kısmı kaçak olarak üretilmiş olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla 1999 yılında var olan yapı stoğunun deprem güvenliklerinin olmadığını biliyoruz. Bunların yüzde biri bile güçlendirilmedi yenilenmedi. İstanbul'da yaşanacak 6 buçuk ve üstü depremde yıkılmayı bekliyor' dedi.
1999 depreminde sonra çok şeyin değiştiğini söyleyen Cemal Gökçe, 'İstanbul'un 14 yıl önce boş alanları vardı parkları vardı. İnsanların çocuklarıyla gidecekleri gezecekleri yerleri vardı. Yaşanacak depremde çadır kurulacak yerler vardı. Ama bugün geldiğimiz nokta itibariyle İstanbul'da 1999 yılında boş olarak bulunan yerlerin önemli bir bölümü yapılanmaya açıldı. Bugün yapılarımızdan dışarıya çıktığımızda gideceğimiz çadır kuracağımız boş alan kalmadı. Bir taraftan konutlar çoğaltılıyor. Bir taraftan da boş alanlara alışveriş merkezleri ve gökdelenler yapılıyor. Dolayısıyla depreme sadece bina ölçeğinden bakılıyor. Kent ölçeğinde bakılmıyor. Bu çerçevede ciddi bir planlama eksikliği var. 1999 yılına göre bugün iyi bir noktada değiliz çok daha problemli noktadayız' şeklinde konuştu.
'İSTANBUL 25 MİLYON NÜFUSU KALDIRMAZ'
İstanbul'da inşa edilene yapıların göçü teşvik ettiğini dile getiren Gökçe, 'İstanbul göç alan bir kent olması değil. İstanbul'un göç veren bir bölge olması gerekir. İstanbul elbette son derece önemli bir kenttir. Tarihi doğal güzelliklerinin açığa çıkarılması gerekir. Yapılan her gökdelen her alışveriş merkezi her bina her konut Anadolu ve Trakya'da bulunan insanlara bir çağrı anlamı taşıyor. Yani bu insanlara İstanbul'a gelin gelin anlamını taşıyor. Dolayısıyla gelen her insan yeni bir yapının yapılmasını teşvik ediyor. Ve yahut yapılan her yapı İstanbul'a Trakya ve Anadolu'ndan gelecek olan insana gel gel diye bağırıyor. Yapılacak yeni projelerle İstanbul'un nüfusu 25 milyona doğru gidiyor. Bu bölge bu kadar nüfusu kaldırmaz, kaldıramaz. Bununla birlikte yeni bir afet olur' dedi.
'HER PARASI OLANIN MÜTEAHHİTLİK YAPMASI GEREKMEZ'
Müteahhitliğin paraya değil mesleki ahlaka ve mesleki yeterlilikler olması gerektiğini söyleyen Gökçe, 'Paranız olabilir ahlaki yeterliliğiniz mesleki yeterliliğiniz yeterli ölçüde değilse yeterli denetim mekanizması sizinle oluşturulamamışsa parası olan herkesin her işi yapması gerekli değil yapmamalıdır. Dünyada da böyle durum söz konusu değildir. Çünkü kendimizi insanlarımızı can ve mal güvenliğimizi teslime ettiğimiz müteahhitlerin yapmış oldukları da mutlaka güvenli olması gerekir, kaliteli olması gerekir. Var olan mühendislik projelerine uygun olması gerekir. Bu çerçevede her insanın müteahhitlik yapmaması gerekir' diyerek düşüncelerini dile getirdi.
