"Adın ne önemi var? Şu gül dediğimiz şey Başka bir adla da kokmaz mı aynı güzellikte?"

SHAKESPEARE'İN "Romeo ve Juliet" oyununda Juliet'e söylettiği bu söz, 200 yıl İngiliz sömürgesi altında yaşamış Hindistan'da haddinden fazla ciddiye alınmış görünüyor. Hindistan'da insanlar, anlamını bilmediği yabancı kelimeleri, sırf kulağa hoş geldiği için şuursuz bir Batı hayranlığı içinde çocuklarına isim olarak veriyor. Batı'nın lanetle andığı tarihi kişilikler, Hindistan sokaklarında gururla dolaşıyor.

Bu dramatik olguyu, geçen hafta Hindistan'ın dağlık Meghalaya eyaletindeki seçimlerde yarışan adayların absürt isimlerini duyunca öğrendik. 28 Şubat'ta eyalet meclisinde bir sandalye kapmak için yarışan 343 aday arasında Adolf Hitler, Frankenstein, Billykid gibi diktatör, canavar veya haydut isimleri taşıyanlar var. Daha ilginç isimler de var: Process (Süreç), Predecessor (Selef), Bomber (Bombacı), Boldness (Cüretlilik) gibi isim olamayacak kadar saçma kelimeler. İngiliz sömürgecilerin, serin iklimi nedeniyle tercih ettiği eyalet başkenti Shillong'a bıraktığı miras bu. Dağlık coğrafyası nedeniyle Doğu'nun İskoçya'sı denilen bu yeşil belde, İngilizlerin elinde kimliğini yitirmiş.

Geçen hafta yazdığımız bu olay, tek bir haberle geçiştirilemeyecek kadar büyük ve köklü bir travmanın izlerini taşıması bakımından önemli. İngiltere Başbakanı David Cameron'un, üzerine güneş batmayan imparatorluğun eski sömürgesi Hindistan'ı geçen hafta ricacı kıvamında ziyaret etmesiyle denk düşmesi ayrıca dikkate şayan.

Bugün 1,8 trilyon dolar GSMH ile dünyanın en büyük onuncu ekonomisi olsa da, Hindistan, 200 yıllık koloni döneminin derin izlerini kolay silemeyecek gibi görünüyor. Sayıları 1,2 milyara ulaşsa da, Hindistan'ın zeki çocukları, Batı'nın gülünç uşakları gibi bu ucube isimlerle çağrılacaklar.